Güney Carolina'dan bir lise son sınıf öğrencisi, Washington, D.C.'ye yaptığı bir sınıf gezisinde daha geniş bir dünyayı, pitoresk şehirleri ve Doğu kıyısının ormanlarını ilk kez görüyor.

The Sweet East

Saçları dökülen bir film yönetmeni olan Alan, önemli bir çekimin sabahında nişanlısının köpeğini bir cinsiyet açıklama partisinde kaybeder. Nick adında bir eleştirmen, Alan'ın kendi parasını harcayarak çektiği bir dizi tamamlanmamış kısa film hakkında samimi gözlemlerde bulunur. Kayıp köpeğin peşindeki arayış ve kısa filmlerin kaosu birbirine karışmaya başladıkça, Alan günün bitmesi için umutsuzluğa kapılır.