Bir ev düşününki bütün pencerelerinde parmaklık var ve telefon iyi çekmiyor . Sizi akşam yemeğine davet ediyorlar ve kapı kilitleniyor.. bunlar sadece kurallar için diyerek yüzlerinde gece boyunca sinir bozucu bir gülümseme hakim.

Davet

Jack Campbell (Nicolas Cage) hırslı, zengin, bekar, bağımsız ve başarılı bir iş adamıdır. Hayatta her istediğini elde etmiştir. Bir Noel gecesi gelişen garip olayların ardından kendini alternatif bir gerçeklikte bulur. Paranın ve yalnızlığın yerini, hiç mi hiç tanımadığı çocuklar ve pak az aşina olduğu karısı almıştır. Önce dehşete kapılan Campbell, zamanla bu yeni duruma adapte olur. Fakat ne yazık ki...Charles Dickens’in ünlü Noel klasiği A Christmas Carol’ın çağdaş bir versiyonu niteliğindeki filmin eleştirisi için tıklayın.

Aile Babası

Kısa süre önce ölen Mona Dearly pek çok şeydi: kötü bir eş, otoriter bir anne, yüksek sesle konuşan bir komşu ve şiddetli bir hoşnutsuz. Bu yüzden arabası ve cesedi Hudson Nehri'nde bulunduğunda, polis şefi Wyatt Rash hemen bir kazadan ziyade cinayetten şüphelenir. Ancak Verplanck, New York'taki tüm halk bu durmak bilmeyen kindar kadına karşı derin bir nefret beslediğinden, Rash cinayet soruşturmasının potansiyel şüphelilerle dolup taştığını fark eder.

Mona Boğuldu

Dövüş kariyerinin sahtekâr bir menajer tarafından yarıda kesildiğini bilerek yaşayan eski bir boksör, acı hayal kırıklığını üç oğlu için boks şampiyonluğu arayışına yönlendirir. Onları çişli Gümüş Eldiven maçlarında görüyoruz ve babaları sürekli onları zorluyor. On yıl sonra, babalarının hem baba hem de menajer olduğu genç birer adam olmuşlardır. Profesyonel bir organizatör olan Nick Everson çocuklarla sözleşme imzalamak ister ama baba bu teklifleri reddeder. Sonra, babalarıyla olan farklı ilişkilerini ifade ederek, her oğul kendi kararlarını verir. Baba kenara çekilebilir mi ve aile bir arada kalabilir mi?