Film, yakışıklı bir gazeteciye kafayı takan yeni yetme bir kızın, kendisine ilgi gösterilmeyince son derece tehlikeli bir hal almasını konu alıyor.

The Crush

14 yaşındaki asi genç Sandy Ricks'in hayatının en berbat dönemidir, çünkü yaz tatilini hippi eski amcasıyla birlikte "dünyanın öbür ucundaki" bir adada geçirmek zorundadır. Üstelik Red Hot Chili Peppers grubunun konserleri için aldığı serbest giriş kartı da yanacaktır. Gençlik yıllarında Beach Boys grubunun peşinden yollara dökülecek kadar sıkı bir hippi olan amca, yaşı ilerledikçe toplumdan kopmuş, balıkçı olmuştur.  Ancak Sandy, gittiği adada Flipper adında kimsesiz bir yavru yunusla karşılaşınca hayatı bir anda değişir. Bu kent çocuğu adadaki yaşama uyum göstermeye başlar ve çok geçmeden kendisini hayatının en büyük macerasının içinde bulur. Ada artık eskisi kadar küçük ve sıkıcı değildir. Üstelik yaşlı amca Porter da düşündüğü kadar kötü biri gibi görünmemektedir.

Flipper

Horace McNickle (Edward Asner) kalpazanlık suçundan iki kez hapis yatmış bir suçludur. Noel'den önceki hafta, uzun beyaz sakalı ve iri yapılı yüz hatlarıyla Aziz Nick'e olan esrarengiz benzerliği nedeniyle Noel Baba kılığında hapishaneden kaçar. McNickle yakınlardaki bir banliyö mahallesinde polisten saklanır ve burada kendisini gerçek Noel Baba sanan iki çocukla arkadaş olur ve onlara yardım eder. McNickle, çocukların saflığından yararlanarak yerel bir mağazada sakladığı sahte parayı bulmasına yardımcı olurken, iki dolandırıcı kurbanına karşı Noel'in gerçek doğasını yavaş yavaş anlamasını sağlayan iyi kalpli duygular geliştirir.