Hikaye, karısının vefatından sonra kırık kalbinin acısından kurtulmak için İtalya’ya giden Amerikalı bir matematik öğretmeni olan turist Frank Tupelo’nun (Johnny Depp) etrafında şekilleniyor. Olağanüstü derecede çekici bir kadın olan Elise Clifton-Ward’un (Angelina Jolie) yoluna çıkmasıyla Frank için işler birdenbire değişir. Ancak Elise’in onunla karşılaşması aslında tesadüf değildir. Arka planda Venedik’in nefes kesen manzaraları eşliğinde Frank, bir ilişkinin ardından koşarken aslında etrafında tehlikeli entrikaların döndüğünü fark eder.

Turist

Beyaz bir kadın, yıllarca Fransa’da kaldıktan sonra, Kamerun’daki çocukluk evine döner. 1950’li yıllarda burada çocukluğunu yaşarken ne kadar naif olduğunu fark eder. Siyahlar ve beyazlar arasındaki tüm gerilime karşın, bu evdeki Afrikalı bir çalışanla derin bir bağ kurmuştur.

Çikolata

Orta Çağ'da Fransa'da bir yerde. Béatrice, babasının İngiliz esaretinden döndüğünü görmek için sabırsızlanmaktadır. Ancak uzaktan sevdiği babasının, kendisini ve ailesini taciz ve aşağılamaya maruz bırakacak en nefret dolu kişi olacağını beklemiyordur.

Beatrice'in Tutkusu

Ormanda, 13 yaşındaki bir çocuk kaçak bir mahkûm tarafından yakalanır ve o gün daha sonra para getirmesi söylenir. Çocuk söyleneni yapar, ancak mahkûmun ortağı tarafından saldırıya uğrar. Bir cinayet işlenir ve tesadüf eseri katil ile çocuğun annesi bir ittifak kurar. Tüm bunlar, çocuğun ilk komünyonunu yaptığı, ayrı yaşayan anne ve babasının büyükannenin yeniden bir araya gelme umutları arasında yüzleştiği, büyükbabanın sadece balığa gitmek istediği, okulun papazının çocuğun davranışlarından şikayet ettiği ve mahkumların ortak kız arkadaşının elinde silahla Tanca'ya kaçmalarına yardım etmek için geldiği dört gün içinde gerçekleşir. Annenin şaşırtıcı kararları hikâyeyi tamamlar.