New York lima­nına başıboş bir yelkenli girer. Yelkenliye çıkan sahil güvenlik görevlileri içerde çürümüş bir takım et ya da besin maddeleri üzerinde ko­caman solucanların oynaştığını görür­ler. Aniden ortaya bir zombi çıkar ve görevlilerin kurşunları altında gerileye­rek denize düşer. Karayipler'deki bir adada bulunan doktor babasından haber alamayan genç bir kadın, bir gazeteciyle birlikte babasının akıbetini öğrenmek üzere yola çıkar. Adaya yaklaş­tıklarında birlikte seyahat ettikleri genç bir kadın denizde biraz yüzerek serinlemeye karar verir ama bir köpek balığının saldırısına uğrar. Bu esnada su altında bir zombi belirir ve köpekbalığına saldırır. Gazeteci ve genç kadın adaya çıktık­larında doktoru bulurlar. Adadaki ölüler teker teker dirilerek mezar­larından kalkmakta ve doktor da bunun bilimsel bir açıklamasını bulmaya çalışmaktadır.

Yüzde 99 Ölüm

"Hiç kimsenin oğlu" Caleb (Enrico Montesano), İsa'nın zamanında Celile'de yaşamakta ve sihirbaz gibi davranarak bir hırsız ve dolandırıcı olarak mücadele etmektedir. İsa'nın suyu şaraba dönüştürdüğüne tanık olunca, kendisine bir rakip bulduğunu düşünür. Böylece Caleb, İsa'nın da kendisi gibi sahte olduğuna ikna olmuş bir şekilde, her zaman onun hilelerini anlamaya çalışarak yoluna devam eder. Bu arada bir fahişeyle (Edwige Fenech tarafından canlandırılan) ve aynı zamanda Romalı bir patrisyenin karısıyla (aynı derecede çekici Bernadette Lafont tarafından canlandırılan) ilişkiye girer, birkaç keçi çalar ve birkaç kişiyi dolandırır, sevimli bir köpekle arkadaş olur ve bazı Romalı askerlerle başı derde girer.