18’nci yüzyıl İngilteresi. Britanya Krallığı’nın prensesi olan Caroline Mathilde (Alicia Vikander), Danimarka kralı Christian (Mikkel Boe Folsgaard) ile birbirlerini henüz görmedikleri halde görücü usülü evlendirilmişlerdir.  Caroline, Danimarka’ya gittiğinde ülkede baskıcı bir rejimin hüküm sürdüğünü ve soylu rahiplerin yönetimi ele geçirdiğini fark eder. Öte yandan hafiften çılgın olan kralla başlarda anlaşamayan Caroline, kralın Avrupa seyahati sırasında tanıştığı ve saraya getirdiği doktor olan Johann Struensee’yle (Mads Mikkelsen) büyük ve yasak bir aşk yaşamaya başlar.  Aydınlanma döneminin başladığı o vakitlerde yeni ve özgürlükçü görüşlerden etkilenip bunların savunucusu olan Caroline ve Johann’ın sarayda çeşitli iftiralara maruz kalıp hazin sonlarını hazırladıklarından haberleri yoktur.

Yasak Aşk

Will Plunkett ve Kaptan James Macleane, 18. yüzyıl İngiltere'sinde sosyal yelpazenin farklı uçlarından gelen iki adam, bir centilmenlik anlaşması yaparlar: Aristokratların mallarını ellerinden almaya karar verirler. Plunkett'in suç konusundaki bilgisi ve Macleane'in sosyal bağlantıları sayesinde kısa sürede "Centilmen Haydutlar" olarak anılmaya başlarlar. Ancak bir gün bu beyefendiler Lord Başyargıç Gibson'ın arabasını soyunca, Macleane anında onun güzel ve kurnaz yeğeni Leydi Rebecca Gibson'a aşık olur. Ne yazık ki, Rebecca'dan oldukça hoşlanan Hırsız General Chance, her ikisini de ele geçirmeye giderek yaklaşmaktadır.

Plunkett & MacLeane

Marek, taşradaki bir köyde yaşayan ve okulda başarısız olmaya başlayınca Prag'a kaçan 15 yaşında bir gençtir. Şehre vardıktan kısa bir süre sonra soyulur ve Honza tarafından iş vaadiyle kurtarılır. Marek bir apartman dairesine götürülür, uyuşturulur ve erkek fahişe olur. Meslektaşlarından biraz daha zekidir ve daha büyük işlerin peşine düşmek için David adında bir arkadaşıyla işbirliği yapar. Biraz para saklamayı başarırlar, ancak eve dönme zamanı geldiğinde Marek cesaretini kaybeder ve kısa süre sonra şehre geri döner.