Avusturyalı foto muhabiri olan Clare Almanya’daki Sovyet mimarisini fotoğraflayıp bir kitap yayınlamak için Berlin’e gelir. Berlin’de tatil yaparken bir beden eğitimi okulunda İngilizce öğretmeni olan karizmatik Andi tanışır. Kısa sürede birbirlerine karşı güçlü bir çekim hissetmeye başlarlar. Tutkulu bir gecenin ardından romantik bir başlangıç yaşanmış gibi görünmesine rağmen, Clare uyandığında kendini Andi’nin apartman dairesinde kilitli bulur. Bunun bir unutkanlık sonucu olduğunu zanneden Clare'in bilmediği şey ise Andi’nin onu bırakmaya hiç niyeti yoktur...

Berlin Sendromu

Nazi propaganda Bakanı Joseph Goebbels'in Stalingrad yenilgisinden sonra halk desteğini sürdürme çabalarını izler. Hitler'in sığınağındaki son günlerini, karısıyla birlikte intihar etmeden önce çocuklarının öldürülmesini organize ettiği yeri anlatıyor.