Hotaru, yazları büyükbabasının evine kalmaya giden 6 yaşında bir kızdır. Bir gün, içinde gulyabanilerin yaşadığı söylenen ormanda kaybolur. Ne yapacağını bilemezken karşısında Gin adında bir çocuk belirir. Gin de gulyabanidir ve bir insan ona dokunursa yok olacağını söyler. Sonrasında ise aralarında bir arkadaşlık başlar * İnce, kırılgan, dokunulsa kaybolacak gibi. Nasıl da bitti hemen.

Işıltılı Ateşböceklerinin Ormanına

Liseli bir kız çete liderleri tarafından kaçırılır ve birkaç ay boyunca esir tutulur. Bu süre zarfında defalarca dövülür, tecavüze uğrar ve işkence görür.  25 Kasım 1988'de dört genç Furuta Junko'yu kaçırır ve kaçıranlardan birinin evinde alıkoyar. Tecavüze, işkenceye ve aşağılanmaya maruz kalan Junko'nun kaçma umudu yoktu çünkü insan avı, onu kaçıranlar tarafından ailesine iyi olduğunu söylemeye zorlanarak durduruldu. Junko, 41 üzücü gün boyunca bu dört kişinin elinde hayal bile edilemeyecek acılara katlanmak zorunda kaldı. Sonunda, bir mahjong solitaire oyununda kaybettikten sonra, onu demir bir dambılla dövdüler ve çakmak gazı ile ateşe verdiler. Kadın o günün ilerleyen saatlerinde şoktan öldü. Suçlarını gizlemek için onu çimentoya gömdüler ve böylece Japonya bu suçun dehşetiyle yüzleşmek zorunda kaldığı için 'Betonla Kaplanmış Lise Cinayeti Davası' adı doğdu. Failler varili Tokyo, Koto'daki dolgu bir araziye atmışlardır.