Devi Dja 1914 yılında Java adasında doğdu. Çok küçük yaşlardan itibaren kendisine "Legong " adı verilen tapınak danslarını icra etmesi öğretildi; Legong dansçıları genellikle ergenlik çağında emekli olurlar, ancak o köylülerinin zevkine dans etmeye devam etti ve sonunda dansları ayrıntılı performanslara dönüştürecek kadar büyüdü. 16 yaşındayken adasını ziyaret eden senfoni şefi Leopold Stokowski ile tanıştı. Onun performansını izledi ve İngiltere'ye gelmesi için davet etti. Devi Dja kısa süre sonra dünya turuna çıkmaya başladı ve yüzyılın başlarında dünyanın dört bir yanında gösteri yapan Rus balet Anna Pavlova'dan sonra "Doğu'nun Pavlova'sı " olarak tanındı. Dünyanın dört bir yanından eleştiriler yağdı. Bir haber muhabiri "Devi Dja, seyircinin bakışlarını sepetten çözülen bir kobra gibi kendine çeker."İkinci Dünya Savaşı yaklaşırken Hollywood'a yerleşti ve burada koreograflık yapmaya, danışmanlık yapmaya ve Hint-Çin'de geçen sahneleri olan filmlerde oynamaya başladı. En ünlü rolü, bir tapınak dansçısını canlandırdığı 1945 yapımı "The Picture of Dorian Gray," filmiydi. Savaştan sonra, Acee Blue Eagle adında tanınmış bir Amerikan yerlisi sanatçıya aşık oldu. Fırtınalı bir aşktan sonra evlendiler. Her ikisi de uluslararası bir figürdü ve ne yazık ki birlikte olmasa da çok seyahat ettiler. Kariyerleri sonunda onları ayıracaktı. Daha sonra Ali Assan adında bir beyefendiyle tanıştı. Evlendiler ve kendi başına iyi bir sinema oyuncusu olacak olan güzel kızları Ratna dünyaya geldi.1954 yılında Devi Dja, bunu yapan ilk Endonezyalı kadın olarak Amerikan vatandaşlığına geçti. Raymond D. Bowman bir düzineden fazla yıl boyunca onun menajerliğini yaptı. 1960 yılında onunla ve büyük dans efsanesi Ruth St. Denis ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri'nde ilk Wayang Kulit ya da Bali gölge kuklası oyununu sergiledi. Oyunun prodüksiyonu iki yıl sürdü, ancak oyun nihayet Eylül 1962'de St. Denis Tiyatrosu'nda sahnelendi. Wayang'ın sadece 8 saat sürecek kısa, yoğunlaştırılmış versiyonuna karar verdiler. Mezar taşında "Tanrı'nın ışığında sonsuza dek dans edesin" yazmaktadır; "Devi Dja'yı Hatırlıyorum" (2017) adlı kısa belgesel film onun anısına ithaf edilmiştir.