Londralı bir sanat simsarı Kopenhag'a gider ve orada Danca, İngilizce ve Almanca bilen bir sekreterin hizmetine ihtiyaç duyar. Hakkında neredeyse hiçbir şey bilmemesine rağmen kadına derinden aşık olur. Kadın kilisede evlenmemekte ısrar eder ve evlendikten sonra kadının geçmişindeki bazı kötü şeyler doğaüstü yollarla su yüzüne çıkmaya başlar ve adam ilişkilerini mahvetmeden bunlarla başa çıkmanın en iyi yolunu bulmak zorundadır.

Salıncaktaki Kız

Bir bilim adamı, kötülüğün bir kan hastalığı olduğuna ve Yeni Gine'den getirdiği bir iskeletin etinde saf halde bulunduğuna inanmaya başlar. Delirmiş bir Folies Bergere dansçısı olan karısının bu kötülüğü ortaya çıkardığına inanan bilim adamı, bunun kızlarına da geçmesinden korkmaktadır. Kızını bu olasılığa karşı bağışıklamak için iskeletin kanını kullanmaya çalışır, ancak bu girişimi istediği sonucu vermez.

The Creeping Flesh

Genç bir kadın, bir İngiliz malikânesinde yaşayan kız arkadaşı tarafından, onunla birlikte kalması için davet edilir. Ancak malikâne göründüğü gibi değildir ve daveti yapan arkadaşı da öyle.