Yakışıklı ama geri kalmış bahçıvan Tim Melville'in hayatında yeni bir kadın vardır. Bu kadın, Tim'i bulana kadar aşktan umudunu kesmiş olan dul işvereni Mary'dir. İlk başta arkadaştırlar. Ancak çok geçmeden sevgili olurlar, çünkü Tim'in masumiyetine ve çekiciliğine kapılan Mary, ona hayat ve aşk hakkında her şeyi öğretmeye başlar.

Paul Lawrence, Cara ile çıkan, Sydney'de bir mağazada gömlek satan ve sanat okuluna gitmeyi hayal eden işçi sınıfından bir adamdır. Cara Londra'ya gider ve Paul tasarımcı Marie Rosefield'in himayesine girer. Bu sayede Sydney sanat sosyetesinin 'set' dünyasına girer. Rosefield, İngiliz sahne yönetmeni John L. Fredericks için bir set tasarlaması için Paul'u görevlendiren bir sanatçı olan Mark Broniski ile arkadaştır. Paul'e, Paul'ün kuzeni Kim Sylvester ile çıkan sanat öğrencisi Tony Brown yardım eder. Paul ve Tony arasında eşcinsel bir ilişki başlar. Kim'in annesi Peggy'nin Boronoski ile bir ilişkisi vardır.