Çöküş ve Parfüm'ün hem yapımcılığını hem de yardımcı senaristliğini üstlenen Bernd Eichinger'a göre "sert, hızlı hatta nefes nefese koşturan bir sinema yapıtı" olan bu film, hem şimdiye kadar çekilmiş en pahalı Alman filmi hem de Almanya'nın 2009 Oscar'daki temsilcisi. Film, Almanya'nın en önde gelen ve en tanınmış kökten solcu terörist grubu Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun 1967'de başlayıp 1977'de çetenin ele başlarının hapiste ölü bulunmalarıyla son bulan hikayesini anlatıyor. Ancak, daha önce çekilen benzeri filmlerin aksine "terörist şık" kavramını romantikleştirmeden. Alman terörist grubu RAF'ı (Kızıl Ordu Fraksiyonu) inceleyen Der Baader-Meinhof Komplex, 60'ların sonu ve 70'lerin başlarında hüküm süren, bombalama, adam kaçırma ve hırsızlık gibi birçok olayın içine karışan Alman terörist grubuna sert bir bakış atıyor.

Bir Terör Filmi

19-21 Temmuz 2001 tarihlerinde 200,000'den fazla kişi devam etmekte olan G8 zirvesini protesto etmek için Cenova sokaklarına döküldü. Küreselleşme karşıtı eylemciler polisle çatıştı ve 23 yaşındaki protestocu Carlo Giuliani bir polis aracıyla çatıştıktan sonra vurularak öldürüldü. Olayların ardından polis, çoğu öğrenci olan silahsız protestocular ile protestolar sırasında polis şiddetini belgeleyen bağımsız muhabirlerin de aralarında bulunduğu yaklaşık yüz kişinin sığındığı Diaz lisesine gece baskını düzenledi. Bundan sonra yaşananlar Uluslararası Af Örgütü tarafından "İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana demokratik bir Batı ülkesinde sivil özgürlüklerin en ciddi ihlali" olarak nitelendirildi.