Dışarıdan bir gözle bakıldığında, Howard Wakefield (Bryan Cranston) başarının resmedilmiş halidir adeta. Sevecen bir karısı (Jennifer Garner) ve iki kızı, Manhattan’da bir avukat olarak prestijli bir mesleği ve banliyöde rahat bir evi vardır. Ancak içten içe Howard boğulmaktadır. Bir gün Howard sinir krizi geçirir. Her şey onun için çat diye kapanır ve garaj tavanında saklanmaya karar verir. Ailesini terk ederek kendisine ne olduğunu merak ettirir, kendi yaşantısını uzaktan gözlemleyen bir yabancı gibidir.  Bu durum günlerce, hatta aylarca devam eder. Bir gün Howard merak etmeye başlar: Aradan geçen onca yıldan sonra, hiçbir şey olmamış gibi geri döndüğünde her şey eskisi gibi olur mu?

Çalkantı

Dusty Rhodes Jefferson Lisesi'nde yeni ve bir kovboy kız gibi göze çarpıyor. Dusty Teksaslı gerçek bir kovboy kız. Ailesi Amerikan Ordusu'ndadır: Annesi helikopter pilotu, babası ise Özel Kuvvetler'de komandodur. İlk başlarda dışlanan Dusty, üç yıl önce babası Irak'ta savaşırken öldürülen Savanah'ın da aralarında bulunduğu bir grupla arkadaş olur. Savanah biraz gotik, Dusty ise tamamen kovboy olsa da aralarında özel bir bağ vardır ve birbirlerine bağlanırlar. Dusty okulda bir Atlı Tatbikat Takımı kurulmasını kabul ettirir ve yeni şehirli arkadaşlarını da takıma katılmaları için ikna eder. Dusty ve takım antrenman yaparken, Dusty annesinin Afganistan'da savaşmasının getirdiği korkularla başa çıkmaya çalışır.