19. yüzyıl Viyana'sında geçen filmde, asabi ama tutkulu bir doktor olan Ignac Semmelweis, hastanedeki hastaları kırıp geçiren gizemli bir salgın olan lohusalık hummasının nedenini ararken her gün bebek doğurtmakta ve otopsiler yapmaktadır.

Semmelweis

Bu romantik müzikal, günümüzde ve 1990'ların başında olmak üzere iki zaman diliminde geçiyor. Lili, otuzlu yaşlarında, hayatın her alanında sıkışmış bir şarkıcıdır ve annesi Eszter'den gelen eski mektupları bulur. Bu mektuplar 30 yıl önce bir adam tarafından, o zamanlar 'her yönden mükemmel nişanlısıyla' birlikte bir gelecek planlayan annesine yazılmıştır. Mektuplar, Eszter ve iki kız arkadaşının Balaton'daki tatilini hatırlatmaktadır ve bu tatil, kızların bir rock grubuyla tanışmasıyla beklenmedik bir hal alır.

Hogyan tudnék élni nélküled?

Asi bir genç kız olan Zsófi, küçük kız kardeşi Mesi ve dengesiz annesi Bea ile birlikte küçük bir dairede yaşamaktadır. Zsófi hamile olduğunu geç fark eder ve bebeğini açık evlat edinme yoluyla kısır bir çifte vermeye karar verir. Bea kızının bu kararını kabullenemez, ancak ne Zsófi'nin ne de koşulların yeni doğmuş bir bebeğe kucak açmaya uygun olduğunun farkında değildir. Zsófi her zaman bir yetişkin gibi davranmak, annesi ve kız kardeşi yerine çalışmak ve mantıklı kararlar almak zorunda kalmıştır. Hâlâ lisede okumaktadır ve tek avantajı, uğruna büyük bir titizlikle çalıştığı masa tenisi kariyeridir. Bir sosyal hizmet uzmanının yardımıyla evlat edinme sürecini en ince ayrıntısına kadar planlar. Doğumun ardından, yasa gereği fikrini değiştirmesi ve çocuğunu geri istemesi için kendisine altı hafta süre tanınır. Duygularını acımasızca kontrol edebiliyor ve belirlediği hedeflere doğru ilerliyor gibi görünüyor. Aynı zamanda annelik duyguları yoğunlaşır, şüpheleri ortaya çıkar ve yavaş yavaş kararlarını sorgulamaya başlar.