Banka soygununda dehşet... Sokakta cinayet... Ve çeteler iş başında...
 Son derece şiddetli, seksi, müstehcen konuşmaları olan ve uyuşturucuya gömülmüş olan "Dobermann", herşeye rağmen son derece eğlendirici olup, ilk defa yönetmenlik yapan Jan Kounen'i yeni Avrupalı yeteneklerin ilk sıralarına yerleştirecek bir filmdir. Filmin aslında basit bir kurgusu vardır. Dobermann, Nat ve diğer çete elemanları yüksek gelirli bir Paris sayfiyesinde bir banka soygunu düzenler. Daha akıllı davranan dedektif Clodarec ve adamları müstehcenlik kusan Dobermann çetesinin yerini belirler ancak çete saklandığı yere geri dönmeyi başarır...

Dobermann

Las Vegas’ta yaşayan Frank için mutfağından daha önemli hiçbir şey yoktur. Dahası tüm enerjisini işine adamış, sadık bir çalışandır. Ta ki genç ve güzel Lola ile tanışıncaya kadar. Kısa sürede iyi anlaşan ikili, bir ilişkiye başlar. Ancak Lola’nın Frank’i aldatmasıyla birlikte, Frank’in daha önce görülmeyen obsesif bir yönü açığa çıkar. Tüm bunlar yaşanırken Frank’e Paris’ten bir iş teklifi gelir. Ne yapacağı konusunda en ufak bir fikri olmayan Frank’in ihanet ve intikam duygularını aşarak yolunu çizmesi gerekmektedir.

Frank & Lola

Yıl 1654, Fransa'nın güneyinde. Atlılar kaçak bir köleyi sığındığı manastıra kadar takip edip hem kaçağı hem de baş rahibeyi öldürdüklerinde, rahibe adaylarından birinin emekli silahşör D'Artagnan'ın ruhlu kızı olduğunu pek fark etmezler.

D'Artagnan'ın kızı

Kronik seri kadın avcısı Stephane Margelle, karısı Sophie'yi Paskalya hafta sonu tatili için havaalanına bırakır.  Hemen ardından evli erkek arkadaşıyla kavga etmiş olan genç ve güzel Julie'yi alır.  Onu dairesine geri götürür ve seksi bir hafta sonu için hazırlanırken karısı aniden eve döner.  Bu güzel kızın aslında uzun zamandır kayıp olan kızı olduğuna dair tuhaf, anlık bir hikâye uydurur.  Julie de bu hikayeyi kabul eder, ancak bu durum giderek daha saçma yalanların ve komik durumların (gerçek annesinin ortaya çıkması gibi) ortaya çıkmasına neden olur.

Maceralı Tatil

Yerel polis müfettişi bir fahişenin evinde ölü bulununca, polis bölümü komiseri Stan Borowitz durumu araştırmak üzere gönderilir. Fahişenin uzun süredir kayıp olan kardeşi "Antonio Cerruti" kılığına girerek, polis yolsuzluğuyla dolu bir kısrak yuvasını keşfeder. Aslında bu komedi gerilim filminde tüm kasaba yozlaşmıştır. Yakından incelendiğinde, Stan'in bu soruşturmayı sürdürmek için kullandığı yöntemler polisi utandırabilir. Örneğin, süslü ve pahalı bir yarış arabasıyla bir suçlunun evine girer. Bir başka olayda, kasabanın suç patronlarından Musard'a ait bir kumarhaneyi duygusuzca havaya uçurur. Bu olayda, önce Musard'ı kıyafetlerini çıkarmaya zorlar ve zavallı suçlu bir telefon kulübesinde çıplak dururken meydanın karşısından kumarhanesinin patlamasını izler. Bu arada Stan, güzel Edmonde'u baştan çıkarır.