Woody Allen filmografisi içinde mütevazi, ama iyi bir yer tutan küçük ve oldukça sempatik bir film. Siyah-beyaz film, Allen'ın bir sanatçı olarak her zaman varolan yaratma komplekslerini en çok dışavuran film olarak biliniyor. Fellini'nin unutulmaz filmi "Sekiz Buçuk"a bir gönderme niteliğindeki filmde ünlü bir sinema yönetmeni olan Sandy, Stardust Oteli'nde düzenlenen bir festivale katılır. Bunalımın eşiğindeki sanatçı burada da hayranlarının ve eleştirmenlerin tacizinden bir türlü kurtulamaz. Üstüne üstlük içinde gitgide artan korku ve komplekslerle karşılaşarak zor günler geçirmektedir. Sandy, festival süresince hayatını ve yaptığı işleri bir kez daha gözden geçirecektir.

Stardust Anıları

Danny Rose adında talihsiz bir yetenek menajeri, bir müşterisine yardım ederken mafyanın da dahil olduğu bir aşk üçgeninin içine sürüklenir. Hikayesi, New York'taki Carnegie Deli'de öğle yemeği yiyen bir grup komedyen arasında paylaşılan bir anekdot olarak geriye dönüşlerle anlatılır. Rose'un tek kişilik yetenek ajansı, tek bacaklı bir step dansçısı da dahil olmak üzere sayısız beceriksiz şovmeni ve biraz yetenekli birini temsil etmektedir: kariyeri yeniden yükselişe geçen, yıkık dökük salon şarkıcısı Lou Canova.