1945 Polonya'sında Mathilde genç bir Fransız Kızılhaç doktorudur ve savaşta hayatta kalanlara yardım etmek için oradadır.  Bir rahibe onu birçok hamile kadının saklandığı bir manastıra götürerek yardım ister. Bu rahibeler inançları nedeniyle hamileliklerini saklamaktadırlar ve son umutları Mathilde olmuştur.

Masumlar

Güney Amerika, 1960. Yalnız ve huysuz bir Holokost kurtulanı, yeni komşusunun Adolf Hitler'den başkası olmadığına kendini ikna eder. Ciddiye alınmayan Polsky, iddiasını kanıtlamak için bağımsız bir soruşturma başlatır, ancak kanıtlar hala yetersiz göründüğünde, Polsky reddedilemez bir kanıt elde etmek için düşmanla ilişkiye girmek zorunda kalır.

My Neighbor Adolf

49 yaşına gelen Miauczynski takıntılı hayatında birşeylerin yolunda gitmediğinin farkındadır. İçine hapsolduğu yalnızlık ve tekrarlamaktan usanmadığı alışkanlıkları hayatını bir kara mizaha çevirecektir. Kırklı yaşlarına geldiğinde hiçbir şey eski durumunda değildir onun için. Değişen rejimle birlikte eskiden sahip olduğu yaşam tarzı ve beklentiler yerini duyarsız insanlardan oluşan bir topluma, hiç sevmediği ve şizofrenik bir nefrete dönüşen bunalımlı ve özlem dolu günlere bırakmıştır kendini . Miauczynsk, biraz takıntılı bir tip olarak karşımıza çıksa da, aslında iyi niyetli, içi sevgiyle dolu bir insandır, ama onun için iyice anlamsızlaşan bu yozlaşmış hayat hiç de yaşamaya değer değildir artık. Miauczynsk'in , hem komşularıyla hem sokaktan insanlarla paylaştığı anlarda dramı ve komediyi bir arada görebileceğimiz bir film * Polonyalı yönetmen Marek Koterski günümüz toplumuna bencilliğine göndermeler yaparak izleyicisinden tam not almayı başarıyor.

Kaçığın Günü

Ukrayna'nın popüler ve sevilen bir halk ezgisinden uyarlanan ve en etkileyici Noel şarkılarından biri olarak ölümsüzleşen 'Carol of the Bells', tüm dünyada kardeşlik ve birlik ruhunu temsil eder hale geldi. Savaştan önceki ve sonraki yıllarda Stanislaviv şehrinde büyük bir evi, müzikli akşamları ve neşeyi paylaşan Polonyalı, Ukraynalı ve Yahudi üç ailenin barış ve komşuluk içindeki varlığı paramparça olur. Önce Sovyet işgali ve Polonyalı aileye yapılan zulüm, ardından Nazilerin Ukrayna'yı işgali ve Yahudi ailenin yok edilmesi. Hayatlarını feda eden Ukraynalı aile, komşularının çocuklarını ve kendi kızlarını kurtarmayı başarır. Ölüm ve kayıp bu ailelerin başına gelir, ancak "Carol of the Bells "in çağrıştırdığı iyileştirici güç, neşe ve Geleceğin İptal Edilmeyeceğine dair bir vaat sonsuza dek sürecektir.