Güney Afrika'da modellik yapan güzel Laura, bir çete tarafından kaçırılır ve onu büyük bir fidye talep ettikleri ormana götürürler. Onu kurtarmak için helikopterle yola çıkan iki adam, Laura'nın bu sırada ilkel ve kana susamış bir dünyanın vahşi pençelerinde ne tür dehşetlere katlandığını bilmemektedir. Laura'yı kurtaranlar sadece onu esir alanların acımasız şiddetiyle değil, aynı zamanda ilkel ve zalim bir tanrının korkunç kan arzusuyla da yüzleşmek zorundadır.

Devil Hunter

35 yaşında bir İngiliz Edebiyatı öğretmeni olan Julia, Antonia ile yaşadığı uzun ve yoğun aşk ilişkisinin ardından hayatını yeniden toparlamaya çalışırken depresyonla mücadele etmektedir. Esrarengiz kız arkadaşıyla ayrıldıktan sonra kendini tamamen terk edilmiş hisseden Julia, umutsuz ve sancılı bir sürece sürüklenir. Hayatı ve değerleri dayanılmaz bir melankoliye bürünmüştür ve hayatının ölçüsü, anılarının odak dışı parçalarına indirgenmiş gibidir. İçsel kargaşası ve çatışmaları, artık zorunlu hale gelen bir süreci - yeni hayatına yeniden uyum sağlama sürecini - engellemektedir. Duygularını anlatmaya çalıştığında acısını gizlemesi imkansızdır.