Cerrah Timoteo, bir motosiklet kazası kurbanı olan kızı Angela'nın beyin ameliyatını beklerken, yaşadığı büyük şehrin kenar mahallelerinden basit bir kadın olan Italia ile olan ateşli ilişkisini ve ona olan tutkusunu hatırlar. Sevgilisi ve cinsel arzu nesnesi Italia'nın hayaleti anılarında onu kovalamaktadır.

Kal, Gitme

Giancarlo De Cataldo'nun ünlü romanından uyarlanan yapım, başta ülkesinde olmak üzere, pek çok festivalde ödül kazanmış bir İtalyan suç filmi.  Lübnanlı adını taşıyan bir suç çetesinin en büyük hayali, yaşadıkları şehrin yani Roma'nın yeraltı dünyasını ele geçirmektir. Adam kaçırma, terör ve yolsuzluk suçlarına bulaşan çete, zamanla kendi imparatorluğunu kurar. Polis ise hep peşlerindedir.

Suç İmparatorluğu

İtalyan yönetmen Gabriele Salvatores'in pek çok festivalden ödülle dönen, gerilim konusunda Hollywood filmlerine ders verir nitelik taşıyan filmi, Michele'nin terk edilmiş kulübenin altında yaralı bereli bir çocuk bulmasıyla başlayan gizemli olayları anlatır. Güney İtalya'nın müthiş manzaralarını kartpostal gibi görüntülerle veren, yerinde kullanılan müziklerle temiz ve dokunaklı yapısını güçlendiren film, çocukların dünyası ile yetişkinlerin şiddet içeren dünyası arasında gidip gelmeler yaşatır. Özellikle çocuk oyuncuların başarılı performansıyla samimi bir his uyandıran yapıt, yönetmenin korkutma kaygısı gütmeden yarattığı gerilimle seyirciyi sürpriz bir sona hazırlar.

Hiç Korkmuyorum

Giulia'nınki, kendisine ait olmayanları şiddetle dışlayan, titizlik ve kutsal metinlerden oluşan dengeli bir dünyadır. Libero'nun dünyası ise tüm diğerlerinin, hata yapanların, başka bir şans aramak için kendi başlarının çaresine bakanların ve koşulsuz sevenlerin dünyasıdır. Giulia Libero'yla tanıştığında, başka bir kaderi olabileceğini fark eder; bu kaderi seçmesi ve inşa etmesi gerekecektir.

Worldly Girl

1970'lerde İtalya'da geçen VALLANZASCA, İtalyan yeraltı dünyasının en kötü şöhretli kanun kaçağının gerçek hikâyesidir. 9 yaşında bir suçlu olan Renato Vallanzasca, 27 yaşına gelmeden ülkenin en azılı gangsteri haline geldi. Vallanzasca ve çetesi bir dizi yüksek profilli soygun, adam kaçırma ve cinayetle Milano yeraltı dünyasının kontrolünü ele geçirdi. Bu süreçte halkı büyüledi ve şeytani cazibesi ve yakışıklı yüzü nedeniyle 'il bel Renè' lakabını kazandı. Birçok kez tutuklanmış, hapishaneden cesurca kaçışları hükümeti öfkelendirmiş, rakiplerini kızdırmış ve efsanesini beslemiştir.