İlya, Sosyalist Yugoslavya Federasyonu'nda yaşayan sade bir vatandaştır. İmkansızlıkları yüzünden bahçedeki küçük barakasını, yurt dışında yaşamış ve yıllar sonra geri dönmüş Yugoslav bir iş adamına kiralamaya razı olur. Kiracısının kapitalist ve sistem karşıtı bir ajan olduğunu düşünmeye başlayan İlya, gönülden bağlı olduğu devletinin istikrarı için kendini görevlendirir. * Film, sıradan bir aile babasının (İlya) üzerinden seksenli yıllarda çözülmekte olan Doğu Bloku'na büyük bir eleştiri getiriyor * İlya, imkânsızlıklar içinde kötü hayat şartlarıyla mücadele etmesine rağmen devletin dayattığı yönetim şeklini doğru bularak hayat tarzı olarak benimsemiş sıradan bir vatandaş * "Doğu Bloku" insanının kendi dünyasına bir bakış olarak da değerlendirebileceğimiz film, insanların yaşadığı zaman dilimi değiştikçe o güne kadar kendilerine doğru olarak benimsettirilen mantığın zamanla nasıl bir anlamsızlığa dönüştüğünü de çok güzel bir şekilde gösteriyor.

Balkan Casusu

Nadir görülen bir deri hastalığına çare aramak için seyahat eden bir adam, yol boyunca özgürlüğü ve aşkı bulur.

The Dark Side of the Sun

Yedinci sanat büyüsüne kapılıp ücra köylerinden doğruca Hollywood'a kaçmaya karar veren üç çocuğun hikâyesi. Aynı zamanda, yerel bir polis memuru çılgınca devlet başkanı için bir resepsiyon düzenler. "Sıkı kontrol altındaki" vatandaşları, 1962'de Küba'da yaşanan olayların etkisiyle, Khruschev ve J.F.K.'nın başarısız olduğu yerde başarılı olmaya kararlı iki partiye bölünmeye başlar.

Three Tickets to Hollywood

Bu, sakat bir savaş tüccarı tarafından sahte kot pantolonlara etiket dikmek ve uyuşturucu kaçakçılığı çetesine katılmak üzere kiralanan, savaşın parçaladığı eski Yugoslavya'dan gelen çok uluslu ve etnik açıdan çatışmalı bir apatride topluluğunun hikayesidir. Zorla ve aşağılanarak bu işi yapmaya zorlanan bu insanlar, Paris'te bir mahzene kapatılırlar ve burada Batılı kaderlerinin, anavatanlarını terk etmelerine neden olan Yugoslavya'daki savaştan bile daha kötü cazibeler getirdiğini öğrenirler.