Beceriksiz Senatör John McGlory'nin yeniden seçilme kampanyasında çalışan Marcy, İrlandalıların oylarını kazanmasına yardımcı olmak için Senatör McGlory'nin İrlanda kökenini bulmak üzere İrlanda'ya gönderilir. Ancak Marcy küçük Ballinagra köyüne vardığında kendini bir çöpçatanlık festivalinin ortasında bulur ve yerel çöpçatan onu yerel bekârlardan biriyle eşleştirmeye kararlıdır.

The Matchmaker

Dublin'in işçi sınıfı mahallelerinden birinde, 'Bimbo' Reeves işten çıkarılır ve tazminatıyla bir kamyonet satın alarak arkadaşı Larry ile birlikte balık ve patates kızartması satmaya başlar. İrlanda'nın 1990 FIFA Dünya Kupası'ndaki şaşırtıcı başarısı nedeniyle işleri iyi başlar, ancak Bimbo'nun tipik bir patron gibi davranmasıyla iki arkadaş arasındaki ilişki kısa sürede gerilir.

Karavan

Alfie Byrne, 1963 yılında Dublin'de orta yaşlı bir otobüs kondüktörüdür. Sessiz bir çaresizlik hayatı yaşıyor gibi görünmektedir: eşcinseldir, ancak sıkı sıkıya kapalıdır ve kız kardeşi ona her zaman "doğru kızı" bulmaya çalışmaktadır. Tutkusu Oscar Wilde'dır, hobisi ise yerel kilise salonunda amatör tiyatro gösterileri düzenlemektir. Günaha girme, arkadaşlık, onaylanmama ve 1960'ların başında İrlanda'nın muhafazakâr ama tuhaf bir şekilde lirik dünyasıyla mücadele ederken onu takip ediyoruz.