Caz Çağı'nın arketipik flapper'larından biriydi. Sarışın, mavi gözlü ve kusursuz bir saç stiline sahip olan Gwen Lee'yi 1920'lerin sonu ve 30'ların başındaki filmlerde uzun boylu, sarışın flibbertigibbets ve altın arayan vamplar olarak hatırlıyoruz. Gwen Nebraska'da doğdu ve Omaha'da okula gitti. Gwendolyn LePinski' olan adını uygun bir şekilde Gwen Lee' olarak kısalttıktan sonra kariyerine mağaza modeli olarak başladı. Dansçı olarak sahneye erken bir adım atması, yönetmen Monta Bell tarafından keşfedilmesine ve 1925 yılında MGM ile sözleşme yapmasına yol açtı. Gwen 1928'de WAMPAS'ın bebek yıldızı seçildi ve Lucky Boy (1929), A Lady of Chance (1928) ve The Actress (1928) gibi filmlerde başrol ya da yardımcı rollerle ödüllendirildi. Sessiz sinema döneminin sona erdiğinin anlaşılması üzerine hararetle ses dersleri almaya başladı. Ne yazık ki ilgi odağı olduğu dönem oldukça kısa sürdü. Kariyeri ve kamuoyundaki imajı, ilk sesli filmlerden biri olan Untamed'in (1929) senkronizasyonunun kötü gitmesiyle büyük bir darbe aldı: Robert Montgomery ile dans ettiği bir sekansta, zavallı Gwen'in partnerinin diyaloglarını (ve tam tersini) söylediği duyulabiliyordu - şüphesiz seyircinin büyük eğlencesi. Çok geçmeden, ekrandaki baş döndürücü kişiliği gerçek hayata da taşındı ve büyük mağazalar tarafından iki kez ödeme yapılmadığı gerekçesiyle dava edildi. Ayrıca 1931 yılında, kızının 'kendi işlerini idare edemeyecek kadar ehliyetsiz' olduğunu iddia ederek vesayet talebinde bulunan annesi tarafından mahkemeye verildi. Kaçınılmaz olarak, Gwen'in film rolleri hem nitelik hem de nicelik olarak azaldı. Küçük rollere kadar düşen kariyeri, 1938 yılında Poverty Row şirketlerinden birinde dibe vuran bir filmde oynadıktan sonra hızla sona erdi. Bundan sonra sahneden çekildi. Gwen 1961'de Reno, Nevada'da 56 yaşında neredeyse unutulmuş bir halde öldü.