Film, Hitler sonrası döneme ışık tutuyor. II. Dünya Savaşı’nın ardından dünyanın Auschwitz’teki soykırıma ve ne tür bir vahşet yaşandığına dair en ufak bir fikri yoktur. Toplama kamplarıyla ilgili binlerce gizli belge mevcut olsa da, Nazi otoriteleri ve kamptan kaçmayı başaran esirler sessiz kalmış veya buna zorlanmıştır. Yıllar sonra genç savcı Johann, tesadüf eseri bazı kanıtlara ulaşır ve kamptan kurtulan esirlerle kampta görev almış Nazi subaylarını tek tek sorgulamaya başlar. İdealist savcı, hem ülkesinin hem de insanlığın yüzleşmesi için bu korkunç olayları gün yüzüne çıkarmaya, sorumluları adalete teslim etmeye kararlıdır. Sorgular sırasında derinlere indikçe Auschwitz’te yaşananlara dair akıl almaz deliller elde edecek ve bu deliller, dünya tarihini sonsuza dek değiştirecektir.

Yalan Labirenti

Kaliforniya'daki küçük bir kasabanın sakinleri, hayatlarının, toplumlarını istila eden gürültücü, kanunsuz petrol sahası işçileri tarafından altüst edildiğini fark eder. Kasaba sakinlerinden Ben Arnold, Vietnam gazisi olan kardeşi Aaron'ı, kasabaya kanun ve düzeni yeniden getirmesi için bir grup adam toplaması için görevlendirir. Aaron'ın ekibi başarılı olsa da, yeni buldukları güç bazılarının aklını başından alır ve Aaron ile Ben, kasabayı vatandaşlar için tekrar geri almak zorunda kalır.

Düşman kardeşler

Danimarkalı asker Esben, savaştan kaçmak ve üç yıl ayrı kaldıktan sonra sevgili karısı Kirstine ve oğulları Karl ile yeniden bir araya gelmek için kendi ölümünü taklit eder. Ancak o uzaklardayken her şey değişmiştir. Çekici bir Alman subayı ailenin babası rolünü üstlenmiş ve Kirstine'e kur yapmaktadır. Esben kendi tavan arasında saklanırken bu gerçek kâbusa tanık olur ve hayatta kalmak, Kirstine'in aşkını geri kazanmak ve ailesini kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapmak zorundadır.