Louisiana’daki bir İtalyan-Amerikan mahallesinde yaşayan Serafina Delle Rose’un (Anna Magnani) yaşamı kaçakçılık yapan kamyon şoförü kocasının polis tarafından öldürülmesiyle altüst olur. Serafina’ya göre ölen kocası onu o kadar sevmektedir ki, onun aşkı için göğsüne bir gül dövmesi bile yaptırmıştır. Artık kendisi için yaşamanın bir anlamı kalmadığını düşünen Serafina hem kendine, hem de yeni yetişmekte olan genç kızına (Marisa Pavan) dünyayı dar eder. Derken, Alvaro (Burt Lancaster) adındaki genç bir adam Serafina’ya tutulur ve onun gönlüne girmek için elinden ne geliyorsa yapmaya çalışır. Tam da bu sırada Serafina korkunç bir gerçeği öğrenir. Ölen kocası aslında onu önüne gelen her kadınla aldatmıştır ve hemen herkes de bunu bilmektedir. Serafina kelimenin tam anlamıyla çılgına döner. Bu arada Alvaro da, Serafina’ya hoş görünsün diye göğsüne bir gül dövmesi yaptırmıştır. Ama artık o dövme Serafina’ya, bir ihanet simgesi gibi gözükmektedir.

Kırmızı Gül

Bronx'ta İrlandalı bir taksi şoförü, karısının kızlarının düğününü planlarken aşırıya kaçmasını izler.

Düğün evi

Kötü yola düşen yetim, çocukluk arkadaşının yardımıyla kurtuluşu bulur.  Bu film, genç Steve McQueen'in varlığı, daha ünlü Drew'in babası John Drew Barrymore'un başrolde olması ve zamanında ateşli yazılarıyla ünlü Harold Robbins'in bir romanından uyarlanmış olması nedeniyle ilgi çekicidir.