Ukraynalı bir baba ve İsveçli bir annenin çocuğu olarak Rus İmparatorluğu'nda doğan Anna Sten, Rus Film Akademisi'nde eğitim gördü ve Moskova Sanat Tiyatrosu'na katıldı. Çarpıcı bir güzelliğe sahip olan Sten, birçok sessiz Rus filminde rol aldı ama Anna'nın dikkat çekmesi Karamazov Kardeşler (1931) adlı Alman filmiyle oldu. Samuel Goldwyn gazetede Anna'nın bir resmini gördü ve filmi izlemek için acele etti. İlk makaradan sonra, onu Greta Garbo ya da Marlene Dietrich gibi bir yıldıza dönüştürmeyi umarak onunla sözleşme imzalamak için haber gönderdi. Menajeri Anna'yla sözleşme imzaladı ama tek kelime İngilizce bilmediğini ve bu yüzden sesli filmlerde oynamasının şüpheli olduğunu söylemeyi unuttu. Bir yıl boyunca her gün İngilizce çalıştı, makyaj ve oyunculuk çalıştı. Goldwyn onu "Tutkulu Köylü" olarak tanıttı ve imajını Amerika'nın dört bir yanındaki gazetelere sattı. Ancak, ilk Amerikan filmi olan Nana (1934), orijinalinden neredeyse tamamen yeniden yazılmış ve yeniden çekilmiş olmasına rağmen, izleyicileri sinemalara getirmedi. Anna harika görünse de senaryo ve görüntü vasattı. Tarzına biraz daha uygun olan ikinci filmi İslâv İhtirasları (1934) da gişede birkaç hafta içinde öldü. Goldwyn için çektiği üçüncü film olan İlk Gece (1935) de başarısız olunca, Hollywood'da "Goldwyn'in Son Steni'" olarak anılmaya başladıktan sonra Goldwyn ile yollarını ayırdı.