2. Dünya Savaşı sırasında bir avuç İtalyan askeri Ege Denizi’nde ufak bir adaya gönderilir. Amaç hem adayı işgal altında tutmak hem de olabilecek saldırılardan korumaktır.Neyle karşılaşacaklarını bilmeyen İtalyanlar adaya büyük korku içinde inerler fakat sahilden bakıldığında ada ıssız gibi görünmektedir. Önceleri duruma şaşıran İtalyanlar daha sonra adanın keyfini çıkarmaya başlarlar. Gelenlerin düşmanca yaklaşımlar içinde bulunmadığını anlayan ve sığınıklarda saklanan Yunanlar ise yavaş yavaş ortaya çıkarlar ve hayat sanki bir savaş yaşanmıyormuşçasına devam etmeye başlar.Farklı milletlerden bu insanlar birbirleriyle öyle çabuk anlaşır ki İtalyanlar asker olduklarını bile unuturlar. Hayatı başka insanların gözlerinden görmeye başlayınca da dostluk, aşk, düşmanlık, sevgi gibi temel kavramlar üzerine yeni tecrübeler kazanmaya başlarlar. Aslında bu savaş ne güzeldir öyle değil mi?

Akdeniz

Bir gençlik iksiri, yaşlı bir kocakarıyı büyüleyici bir güzelliğe dönüştürür. Ne yazık ki yeni keşfettiği güzelliği, kadın kahramanı Şeytan'la bir anlaşma yapmaya zorlar.

Öldüren Kadin

Gubbio'lu dört kadın - Angelica, Violetta, Lisa ve Bettina - sevgilileri ve kocaları tarafından mahkemeye götürülürler.

Tales of Erotica

Sicilya, Faşist İtalya, 1925. Diktatör Benito Mussolini, dürüst olduğu kadar sert bir adam olan Cesare Mori'yi Palermo'nun yeni polis valisi olarak atar ve ona yüzyıllardır adada terör estiren uğursuz bir suç örgütü olan Mafya'ya son vermek gibi zorlu bir görev verir.