Goethe’nin bilginin arayışı hakkındaki trajedisinden esinlenen “Faust” 19. yüzyılda geçiyor ve yapıta adını veren, ruhunu şeytana satan kahramanını izliyor. O bir düşünürdür, fikirlerin sözcüsü, haberleri yayan kişidir; entrikacıdır, hayalperesttir. Açlık, açgözlülük, şehvet gibi temel güdülerin yönlendirdiği adsız bir adamdır. Goethe’nin Faust’una meydan okuyan mutsuz, peşine düşülmüş bir varlıktır. İlerlemek mümkünse neden olduğun yerde durasın ki?

Faust

Günümüz Moskova'sında, kırklı yaşlarında üç çocukluk arkadaşı - eski okul bando takımı oyuncuları - bir polis memuru, bir taksi şoförü ve bir cerrah olarak günlük yaşamlarını sürdürmektedirler. Birbirlerinin izini kaybetmişlerdir. Üç ihanet, aşk ve yaşlanma hikayesi paralel olarak anlatılır. Aslında kahramanlarımızın bilmediği bir şekilde yolları kesişir ve hayatları birbirine bağlanır. Ancak mezuniyet yıldönümlerinde bir kırılma performansı için yeniden bir araya geldiklerinde bile bunun farkında değillerdir.