Goethe’nin bilginin arayışı hakkındaki trajedisinden esinlenen “Faust” 19. yüzyılda geçiyor ve yapıta adını veren, ruhunu şeytana satan kahramanını izliyor. O bir düşünürdür, fikirlerin sözcüsü, haberleri yayan kişidir; entrikacıdır, hayalperesttir. Açlık, açgözlülük, şehvet gibi temel güdülerin yönlendirdiği adsız bir adamdır. Goethe’nin Faust’una meydan okuyan mutsuz, peşine düşülmüş bir varlıktır. İlerlemek mümkünse neden olduğun yerde durasın ki?

Faust

Bilgisayar bilimleri okuyan Piet, zeki olduğu kadar cinsel açıdan da deneyimsizdir. Bir öğrenci arkadaşı olan Klara'ya karşı hislerinin gerçekten karşılıklı olmadığını fark ettiğinde derinden yaralanır. Uyku haplarını kendi üzerinde denedikten sonra, beklenmedik sonuçlarla Klara'yı uyuşturur.