Juan 40 yaşında Küba'da yaşayan herhangi bir işle uğraşmayan biridir. Günlerini içki içerek çapkınlık yaparak geçirir. Birgün Kübada Zombiler ortaya çıkar...Kan tutan biri,transeksüel, acımasız bir kız, Juan'ın arkadaşı ve Juan tesadüfü olarak bir araya gelirler ve zombilerle mücadeleye başlarlar....

Ölülerin Juan’ı

Islahevinden yeni kaçmış olan Reinaldo, Küba toplumu için en kötü on yıllardan biri olan 90'ların sonunda Havana sokaklarında yaşam mücadelesi vermektedir. Umutlar, hayal kırıklığı, rom, iyi mizah ve hepsinden önemlisi açlık, kendisi gibi hayatta kalan Magda ve Yunisleidy ile tanışana kadar gezintilerinde ona eşlik eder. Birinin ya da diğerinin kollarında, etrafını saran maddi ve manevi sefaletten kaçmaya çalışacak, aşkı, tutkuyu, şefkati ve sınırsız seksi sonuna kadar yaşayacaktır.

The King of Havana

1965, Dominik Cumhuriyeti. Deniz kenarındaki bir genelevde çalışan bir grup fahişenin hayatı, özgürlük savaşçılarının devrimci bir darbe yapmasıyla dramatik bir hal alır ve bu sayede daha iyi bir hayatları olabileceğini ve belki de aşkı bulabileceklerini fark ederler. Ancak ABD ordusu devrimi bastırıp genelevi askeri üs olarak ele geçirince her şey değişir: Kızlar ya düşmanla yatmak ya da onurlarını her ne pahasına olursa olsun korumak ikilemiyle yüzleşmek zorunda kalacaklardır.