Bir zamanlar yaşlı bir kadın lahana tarlasında bir bebek bulur. Çocuğu büyütür ve kadın öldüğünde Toto adındaki çocuk bir yetimhaneye girer. Toto yetimhaneden mutlu bir genç adam olarak ayrılır ve savaş sonrası Milano'da iş arar. Sonunda evsizlerle birlikte olur ve onları boş bir arazide bir gecekondu kasabası inşa etmeleri için organize eder. Gecekonducular arazide petrol bulurlar ve Toto, kendisine dilediği her şeyi verecek sihirli bir güvercin veren yaşlı kadının hayalini görür.

Milano mucizesi

Güneyli yeni evli bir çift, düğün yolculuğunda Roma’ya giderler. Fakat kadın, en sevdiği fotoroman dergisindeki bir karakteri, rüyalarında gördüğü “Beyaz Şeyh”i aramak için kaçar. Ivan otelde dinlenirken, Wanda, senoryaya ulaşır ve tiyatro kumpanyasıyla beraber birkaç sahne çekmek için Fregene’ye doğru yola koyulur. Bu sayede kadın acımasızca ve sıkıcı bir şekilde kur yapıp kendisiyle bir sahneyi paylaşması için onu zorlayacak olan Şeyhle tanışır. Önceleri onun dayanılmaz hareketlerine katlanır, fakat daha sonraları bu adamın vasat ve yapmacık olduğunu fark eder ve Roma’ya geri döner. Kocasının yüzüne bakacak cesareti olmadığı için bu utançtan kurtulmak ister ve intihar etmeye kalkışır ancak başarılı olamaz.