Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz asker Owen, siperlerde etrafını saran zalimlik örneklerinden utanç duyar. Bir ordu hemşiresine duyduğu aşkla umudunu koruyarak bu korkunç görüntülerle mücadele eder. Ama aynı zamanda kaderini bir başka savaş kurbanı olarak kabullenmeye başlar.

War Requiem

Neredeyse sözsüz bir görsel anlatı, iki ana öyküyü ve birkaç küçük öyküyü birbirine bağlıyor. Bir kadın, belki de Madonna, müdahaleci paparazzi kalabalığına bebeğini doğurur; onlardan kaçmaya çalışır. Sevgili olan iki adam evlenir ve iktidar tarafından tutuklanır. Adamlarla alay edilir, boyunduruk altına alınır, katranlanır, tüyleri yolunur ve dövülürler. Elektrik-elektrik iletim hatlarının olduğu bu çağdaş dünyada başıboş olan bir diğer kişi de İsa'dır. Elementler, özellikle de ateş ve su, hoşgörüsüz ve öldürücü olan siyasi iktidardan hoşnuttur.