Takıntılı idealist Sebastian, Kristof Kolomb ile ilgili bir film çekmeye kararlıdır, ama bu Hristiyan kahramanın mitini tersine çevirecek, açgözlülüğünü ve vahşi eğilimlerini gösterecektir. En ucuz ve Latin Amerika’da en “yerli” ülke olan Bolivya’daki çekimler sırasında, Kolomb’dan 500 yıl sonra toplumsal huzursuzluk patlar. Halk en temel hayati madde olan su için savaşmaya başlamıştır.

Yağmuru Bile

Aralarında Skipper, zengin genç Jennifer ve otoriter Nan'in de bulunduğu bir grup kadın, çocukları kolayca evlat edinebilmek umuduyla Amerika Birleşik Devletleri'nden Güney Amerika'ya doğru yola çıkar. Ne yazık ki planları, kadınların yetim çocukları evlat edinmeden önce uzun bir süre yabancı bir ülkede yaşamalarını gerektiren yerel yasalar nedeniyle karmaşıklaşır. Başka bir ülkede sıkışıp kalan kadınlar, özlemlerini ve endişelerini paylaştıkça birbirlerine bağlanırlar.