Nick Hart, 1920'lerin Paris'inde gurbetçiler arasında yaşayan, zor durumdaki Amerikalı bir sanatçıdır. Zamanının çoğunu yerel kafelerde içki içip sosyalleşerek ve galeri sahibi Libby Valentin'i resimlerini satması için rahatsız ederek geçirir. Zengin sanat patroniçesi Nathalie de Ville'in üç tabloyu taklit etmek için kurduğu bir komploya dahil olur. Bu durum, Hart'ın eski karısı Rachel ile evli olan Amerikalı lastik patronu Bertram Stone ile birkaç kez karşılaşmasına neden olur.

Çağdaşlar

Margaux'nun Amerikalı yazar kocası Peter, Paris'i terk edip ülkesine döndüğünde, Margaux kendini iki yakın gencin tek ebeveyni olarak bulur. Ayrıca iş yerinde yeni bir görev alır: yeni rock şarkıcıları bulmak, onlarla anlaşmak ve onları tanıtmak. Jeremy ve Michel adlı bir ikiliyi keşfeder ve müzik kariyerlerine hızlı bir başlangıç yapar. Jeremy kendisinden yaşça büyük Margaux'dan etkilenir, ona kendini gösterir, çocuklarıyla arkadaş olur ve Michel ile müziğini ihmal eder. Çocuklar babaları Peter ile birlikte olmak için New York'a giderler ve Margaux Jeremy'ye karşılık vermek için serbest kalır. Bu ilişkinin bir geleceği var mıdır? Peki ya müzikal ikili ne olacak?