Agatha, 1890 yılında Frederick Alvah Miller ve Clara Boehmer'in çocuğu olarak "Agatha Mary Clarissa Miller" olarak dünyaya geldi. Agatha Amerikan ve İngiliz kökenliydi; babası Amerikalı, annesi ise İngiliz'di. Babası nispeten varlıklı bir borsacıydı. Agatha erken çocukluk döneminden 1902'de 12 yaşına girene kadar evde eğitim aldı. Ailesi ona okumayı, yazmayı, aritmetik yapmayı ve müzik çalmayı öğretti. Babası 1901 yılında öldü. Agatha, 1902'den 1905'e kadar öğrenim gördüğü Torquay, Devon'daki bir kız okuluna gönderildi. Eğitimine 1905'ten 1910'a kadar Paris, Fransa'da devam etti. Daha sonra İngiltere'de hayatta kalan ailesinin yanına döndü. Genç bir yetişkin olarak Agatha yazar olmayı arzuladı ve bir dizi yayınlanmamış kısa öykü ve roman üretti. Bunları çeşitli yayıncılara ve edebiyat dergilerine gönderdi, ancak hepsi reddedildi. Bu yayınlanmamış eserlerden birkaçı daha sonra revize edilerek daha başarılı eserlere dönüştürüldü. Agatha hayatının bu döneminde profesyonel yazar Eden Phillpotts'tan (1862-1960) danışmanlık aldı. Bu arada uygun bir koca arıyordu ve 1913'te askeri subay ve pilot adayı Archibald "Archie" Christie'den gelen evlilik teklifini kabul etti. 1914'ün sonlarında evlendiler. Evlilik soyadı "Agatha Christie" oldu ve ilk evliliğinin bitiminden onlarca yıl sonra yarattıkları da dahil olmak üzere edebi eserlerinin çoğunda bu soyadını kullandı.1. Dünya Savaşı sırasında Archie Christie savaşa gönderildi ve Agatha, sahada hemşirelik hizmetleri sağlayan bir İngiliz gönüllü birimi olan Gönüllü Yardım Müfrezesi'ne katıldı. 1914'ten 1916'ya kadar gönüllü hemşire olarak ücretsiz çalıştı. Daha sonra, savaşın sonuna kadar kendisine küçük bir maaş kazandıran bir pozisyon olan "eczacı asistanlığına" (dağıtıcı) terfi etti. Agatha, 1916 yılında ilk romanı olan "The Mysterious Affair at Styles"'ı yazdı, ancak 1920 yılına kadar bir yayıncı bulamadı. Roman, ünlü karakteri Hercule Poirot ve yardımcı karakterleri Müfettiş Japp ve Arthur Hastings'i tanıttı. Roman I. Dünya Savaşı'nda geçmektedir ve yazarın belirli bir zaman dilimiyle bağlantılı olan az sayıdaki eserinden biridir.I. Dünya Savaşı'nın sona ermesi ve askeri hayattan emekli olmalarının ardından Agatha ve Archie Christie Londra'ya taşınarak sivil hayata geçtiler. Tek çocukları Rosalind Margaret Clarissa Christie (1919-2004) evliliklerinin başlarında dünyaya geldi. Agatha'nın ilk romanı ilk kez 1920'de yayımlandı ve büyük başarı kazandı. Bunu kısa süre içinde "The Secret Adversary" (1922) ve "Murder on the Links" (1923) adlı başarılı romanlar ve çeşitli kısa öyküler izledi. Agatha kısa sürede ünlü bir yazar haline geldi. 1926 yılında Archie Christie Agatha'ya bir metresi olduğunu ve boşanmak istediğini açıkladı. Agatha buna çok sinirlendi ve 10 gün boyunca gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Kapsamlı bir insan avı ve çok fazla tanıtımdan sonra, Yorkshire'da sahte bir isim altında yaşarken bulundu. Archie'nin metresinin soyadını almıştı ve oraya nasıl gittiğine dair hiçbir şey hatırlamadığını iddia ediyordu. Kendisiyle ilgilenen doktorlar hafıza kaybı yaşadığını tespit etti. Birçok kaynak tarafından ortaya atılan çeşitli teorilere rağmen, bu 10 gün Agatha'nın hayatındaki en gizemli bölümdür.1928 yılında Agatha ve Archie boşandılar, ancak Agatha Christie soyadını kullanmaya devam etti. Kızı Rosalind'in velayetini tek başına aldı. 1930 yılında Agatha, profesyonel bir arkeolog olan ikinci (ve son) kocası Max Mallowan ile evlendi. Christie romanlarında ve kısa öykülerinde sıklıkla aşina olduğu mekânları kullandı. Max ile yaptığı çeşitli seyahatler onu Orta Doğu'nun çeşitli yerleriyle tanıştırdı ve birçok romanı için ilham kaynağı oldu.1934'te Agatha ve Max, ölümlerine kadar ana ikametgahları olarak hizmet veren Winterbrook, Oxfordshire'a yerleştiler. İkinci Dünya Savaşı sırasında University College Hastanesi'nin eczanesinde görev yaptı ve burada zehirlenme vakalarında kullanılan maddeler hakkında ek eğitim aldı. Bu bilgilerini öykülerindeki gerçekçi ayrıntılar için kullandı. 1956'da Britanya İmparatorluğu Nişanı Komutanı ve 1971'de aynı nişanın Dame Komutanı oldu. Kocası 1968 yılında şövalye ilan edildi. Onlar, her iki üyenin de çalışmalarından dolayı onurlandırıldığı nispeten az sayıdaki çiftler arasındadır. Agatha 1974 yılına kadar yazmaya devam etti, ancak sağlık sorunları yazma tarzını etkiledi. Hafızası birkaç yıl boyunca sorunluydu ve yazarken bile kendi eserinin ayrıntılarını hatırlamakta güçlük çekiyordu. Tıbbi durumu üzerine yapılan son araştırmalar, Alzheimer hastalığı ya da başka bir demanstan muzdarip olduğunu göstermektedir. 1976'nın başlarında doğal nedenlerle öldü.