Bathor adında bir vampir bütün bir köyü vampire çevirmiş, onlara hayatta kalmayı öğretecek kadar uzun süre etrafta kalmış ve 2000 yıl sonra kıtanın geri kalanını fethettikten sonra geri döneceğine söz vermiştir. Bu plandaki tek sorun, vampirlerin ölümsüz olmalarına rağmen sınırlı bir hafıza kapasitesine sahip olmalarıdır. Zaman geçtikçe ütopik toplumlarını unuturlar ve totaliter bağnaz Grando'nun önderliğinde paranoyak, batıl inançlı köktendinciler haline gelirler, toplumlarını ırk ve cinsiyet çizgilerine göre bölerek günahkâr sayılanları yok etmeye çalışırlar. Uzun zamandır unutulmuş aşıklar Élisabeth ve Fantine, geçmişte sürgün edilenlerin yardımıyla, geçmişi bir araya getirmenin ve Bathor'un yaklaşan dönüşünden önce geriye kalan az şeyi korumaya yardımcı olmanın kaderleri olduğunu keşfederler.

Blood of the Tribades

İki yabancının yolları Kanada'ya doğru ilerlerken kesişir.