Gunz, TIC ekibine katıldığında heyecan dolu bir dünyanın içine sürüklenir. Acımasız Hoodz tarafından yönetilen çete, iki hafta içinde düşük seviyeli ot satıcılığından silahlı soygunlara geçer. Yeni buldukları kötü şöhret onlara silahlar, uyuşturucu ve kızlarla dolu bir hayat sağlar ama aynı zamanda polisin ve rakip bir çetenin dikkatini çekerler. Daha da kötüsü, içlerine gizli bir polis memuru sızmıştır. Bir suçlu olarak kalmaya mı yoksa teşkilata ettiği yemine sadık kalmaya mı "NİYETİ" vardır?

The Intent

T.I.C ve Clappers ekibi kurulmadan önce, üyeler acımasız bir Yardie patronu olan Beverly için çalışmaktadır. Çocuklardan biri olan Jay'in kendi işini kurma hevesi vardır. Hiç parası yoktur, arabası sürekli çekilmektedir, para kazanmak ve kendini günlük mücadeleden kurtarmak için yaptığı her hamle başarısız olmaktadır.  Yükseklerde uçan kız arkadaşı Selene'den ilham alarak kendi organize suç şebekesinin temellerini atmaya başlar. Tutuklanana ve Beverley onun gizli hırsını keşfedene kadar işler görünüşte iyi gitmektedir. Hapishanede geçirilen bir sürenin ardından yapılan talihsiz bir soygun ve Jamaika'ya yapılan bir gezi ekibi dağıtır. Tüm eylemleri, Met Polisi tarafından çeteye kendini sevdirmek için görevlendirilen ve sokakta 'Gunz' adıyla tanınan gizli bir polis memuru tarafından izlenmektedir.  Selefiyle aynı sertlik, mizah ve aksiyon sahnelerine sahip olan 'THE COME UP', 'THE INTENT'i takip ederek uluslararası alanda da kült bir klasik olmayı vaat ediyor.

The Intent 2: The Come Up

Bu yakıcı İngiliz gerilimi, hapisten çıkana kadar arkadaşı Angel'ın (Yohance Watson) parasını koruyan Flash'ı (Dylan Duffus) izliyor. Angel artık dışarıdadır ve Flash'ın 100 pound eksiği vardır. Yardım için Evil (Tobias Duncan) adında bir serseriye başvurur, bu bir dizi hatanın ilkidir. Şimdi Flash'ın peşinde Angel'dan daha fazlası vardır. Penny Woolcock'un (Mischief Night) yönettiği filmin başrollerinde Ohran Whyte ve Chris Wilson yer alıyor