Pedro kırklı yaşlarında, parti yapmayı seven, çocuğu olmayan ve geceleri yaşayan bekâr bir adamdır. Alin ile tanıştığında her şey değişir. Alin babasını aradığını ve onun olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyler.

¡Qué despadre!

Rachel sürekli hareket halinde olan zeki, modern bir kadındır. Öncelikle ABD Büyükelçiliği'nde diplomatik konsolos olarak kariyerine odaklanan Rachel, hayatını kelimenin tam anlamıyla hareket halinde, şehirden şehre gezerek geçirmiştir. Şu anda Mexico City'de çalışan ve Londra'ya gitmeye hazırlanan Rachel'ın dünyası, kendi veda partisinin arifesinde sarhoş olup sokakta bayılmasıyla alt üst olur. Yakışıklı bir Mariachi şarkıcısı ve bekâr bir baba olan Alejandro tarafından kurtarılan Rachel, onun dairesinde uyanır ve oraya nasıl geldiğini hatırlamamaktadır. Bir gün önce Alejandro'nun, kızı için çaresizce ihtiyaç duyduğu vizeyi reddettiğini de hatırlamamaktadır. İkili arasında beklenmedik bir şekilde romantizm filizlenir, ancak Rachel onun sırrını öğrendikten sonra ya kıvılcımlar ya da yumruklar havada uçuşacaktır.