Mehdi Norowzian Tahran'da büyüdü ve on altı yaşına kadar orada kaldı. Dokuz yaşındayken babasını kaybetmiş ve bu olayı çok az hatırlıyor. Annesi Azra, Mehdi'nin hayatındaki kaya gibiydi; altmışlı yılların ortalarından yetmişli yılların ortalarına kadar beş erkek çocuğu yetiştirmek için zor zamanlar geçirdi, ancak Mehdi'yi her zaman sanat ve resim yapmaya teşvik etti ve ona erken dönem Rus klasik ressamlarının resimlerinden oluşan bir kitap verdi. Bu resimler Mehdi üzerinde kalıcı bir etki bıraktı. 1973 yılında Mehdi'yi bazı resimleriyle birlikte paketledi ve sanatçı olma hayalinin peşinden gitmesi için Londra'ya gönderdi.Mehdi filmle ilk kez Londra'daki Hornsey College of Art'ta güzel sanatlar kursunun son yılında tanıştı. Ardından Londra'daki Royal College of Art'ta üç yıllık bir yüksek lisans film kursuna katılan Mehdi, burada görsel hikaye anlatıcılığı üzerine deneyler yaptı. David Lean ve Ridley Scott'ın kurs sonunda Mehdi'ye yüksek lisans sertifikasını takdim etmeleri Mehdi için unutulmaz bir anı olarak kalmıştır. Birkaç yıl yardımcı yönetmenlik yaptıktan sonra kendi projelerine dönen Mehdi, reklam filmlerini yönetmek üzere anlaşmadan önce birkaç deneysel film yaptı.Mehdi, reklamcılığın en büyük isimlerinden bazılarıyla çalışmaya devam etti ve D & AD tarafından en iyi 30 Reklam Yönetmeninden biri seçildi; duygusal, çarpıcı, sofistike çalışmaları uluslararası beğeni ve birçok ödül kazandı.Mehdi daha sonra üniversite arkadaşı ve yazar Chris Fallon ile bir araya gelerek Chris'in Oscar adayı kısa filmi Killing Joe'yu (1999) yönetti ve bu film Mehdi'nin Hollywood'un dikkatini çekmesini sağladı. Bu, Mehdi'nin başrollerinde Joseph Fiennes, Elisabeth Shue, Dennis Hopper ve Sam Shepard'ın yer aldığı ve sırasıyla Toronto ve Londra Film Festivallerinde gösterilen, eleştirmenlerce beğenilen bağımsız uzun metrajlı film Leo'yu (2002) yönetmesine yol açtı.Mehdi şu anda geliştirme aşamasında olan üç projeyle geri döndü; uzun metrajlı bir gerilim filmi, tarihi bir destan ve orijinal bir bilimkurgu.