A new teacher - Marina - arrives in a small Pomak village in the late 1960s. She is a woman trying to live and think independently. Marina finds herself in a world unknown to her, at once pure and immaculate, but with the signs of the deformation of natural life that is typical of the whole country. After meeting the Doctor, Bai Mnogoznai, Mariana, the mayor, the internationalist Yosko, she discovers that each resists authority in their own way. And when the government starts changing the non-Bulgarian names of the Pomak villagers, the heroine realizes she is in a prison - with high mountains, forests, rivers - a prison of tragic beauty.

Burn, Burn, Little Fire

Reda Fransanın güneyinde yaşayan müslüman bir ailenin oğludur. Kendini yaşadığı ülkeye ait hissetse de ailesi kendi geleneklerine göre yaşamaktadır. Sadece Arapça konuşan babası oğlundan bir iyilik ister. Hayattaki en büyük arzusu için ona yardım etmesini. Fransız kız arkadaşını bırakmak zor gelse de Reda fazla direnemez ve Fransadan Mekkeye zorlu bir Hac yolculuğu başlar. Aralarında zorunlu olmadıkça tek bir cümle bile kurulmayan bu ikili yine de baba-oğul olduklarını anımsayacaktır. Yolculuğun sonu yaklaşırken yıllar sonra birbirlerini de anlamaya başlayacaklardır.