Ali, annesi Nigar’la beraber Tarlabaşı’nda yaşamaktadır. Doğu’da köylerinin boşaltılması üzerine göç ettikleri mahallede hayatları tekrar kesintiye uğramıştır. Şehirden uzak yüksek beton binaların arasına taşınmalarıyla beraber sorunlar başlar. Komşularının köye geri döndüğüne inanan Nigar, sabahları köyüne geri dönmek üzere evdeki eşyaları toparlar. Bazı günlerse, kendini İstanbul sokaklarına atar. Genç öğretmen Ali, gittikçe hastalanan annesini mutlu etmek için farklı yöntemlere başvurur: Hediyeler alır, gittiği her yere onu da motoruyla götürür, rüyalarına giren şarkının peşine düşer. Aynı zamanda, Ali kız arkadaşı Zeynep’in hamile olduğunu öğrenir; fakat kendini baba olmaya hazır hissetmemektedir. Ali iki kadının arasında çaresiz kalmıştır.

Annemin Şarkısı

İnternet ağıyla yayılıp, her eve giren Dabbe, emrindeki cinler ve gölge varlıklar ile dünya üzerindeki tüm elektromanyetik sistemleri ele geçirmiştir. Son saldırı için, göklerden gelecek o işaret beklenmektedir. Kuran'da geçen ve aniden göklerden inecek olan kıyamet alameti duman; yani kıyamet artık yeryüzüne yönelmiştir. Kırıkkale'de de son saatlerin yaklaştığından habersiz olan bir grup insan, bu kara felaket ve sır varlıklarla karşılaşmanın dehşetini yaşayacaktır.