İstanbul'un orta halli semtlerinden birinde yaşayan, lise öğrenimini zorlukla tamamlamış, ailenin tek çocuğu olan Mehmet zeki olmasına rağmen haylazlığı yüzünden hayatı boyunca başarılı olamamış bir gençtir. Üniversite sınavında da başarı sağlayamayacağını anlayınca ailesinin tepkisinden çekindiği için şimdiden uyduracağı yalanları düşünmeye başlamıştır. Sınav sonuçlarının açıklanmasına kısa bir süre kala bir gece Spellcraft Sihirbazlık ve Büyücülük Okulundan gelen mektupla hayatı değişir. Anne ve babasının büyücülük okuluna göstereceği tepkiden çekindiği için onlara yurt dışında okul kazandığına dair yalan söyler ve büyülü bir maceraya atılır.

Sihirbazlık Okulunda Bir Türk

Çocukluk arkadaşı Arda, Erdem ve Fırat büyüdüklerinde de bağlarını hiç koparmadan hatta aynı evde yaşayarak hayatlarına devam etmektedirler. Bir gece kapılarının önüne bir bebek bırakılır. Hayatlarında daha önce hiç bebek bakma deneyimi olmayan üçlü komik durumlara düşüp bir yandan da bebeğin kimin olduğunu araştırmaya koyulur. Bu sırada Arda ise bebek sayesinde tanıştığı Seren ile yeni bir aşka yelken açacaktır.

Tatlı Bela

Asya'nın düğününe iki gün kalmıştır fakat babasının ricası üzerine Çanakkale'deki bir cenaze törenine katılmak zorunda kalır. İstanbul'a dönüşü ise hayatının en önemli yolculuğu haline gelmez üzeredir. Çünkü Asya tanıyabileceği en saf ve sakar insanla tanışır ve Çanakkale'den İstanbul’a birlikte çıkacakları macera dolu yolculuk her ikisi için de hayatlarında önemli değişikliklere sebep olacaktır.