Deniz 32. yaşını kutladığı doğum gününün gecesinde kanlar içerisinde hastaneye kaldırılır. Hayati tehlikeyi atlatan Deniz’i yoğun bir psikolojik süreç beklemektedir. Rehabilitasyon evresinde sık sık geçmişe döner ve ruhunda, çok derinde kilitli kalmış çekmeceleri açar. Kız çocuğuna nasıl davranacağını tam kestiremeyen bir anne-babanın evinde ergen cinselliğini yaşamaya çalışan Deniz’in ruhunda o günlerden gelen yaralar bir bir ortaya çıkacaktır.  M.Caner Alper'in, gerçek karakter ve hikayelerden esinlenerek kaleme aldığı film; oyuncu bir anne-babanın kızı olan Deniz’in etkileyici öyküsünü “oyun” motiflerinin yardımıyla beyazperdeye aktarıyor. 25 yıllık bir hayat hikayesini geriye dönüşlerle anlatan Çekmeceler, seyircisine; 70’lerden günümüze uzanan farklı dönemleri dans, dekor, kostüm ve makyajı harmanlayan görsel bir şölenle sunuyor.

Çekmeceler

Berlin’de yaşayan Alper’in en büyük tutkusu oyunculuktur. Arzuladığı başarıya ulaşmak için rakiplerinin yanı sıra içinde yaşadığı toplumun önyargılarıyla da mücadele etmek zorunda kalan Alper, hem şöhrete uzanan yolu kısaltmak hem de hoşlandığı kızı etkilemek için İtalyan olduğu yalanını söyler. Rolünü sürdürmek kendisi için gittikçe güçleşen Alper’i birbirinden komik olaylar beklemektedir.

Hollywood'lu Türk

Komiser Haluk, karısı oğlunu da alıp kendisini terk ettikten sonra hayatla tüm bağını koparıp kendisini mesleğine adar. Takıntılı bir şekilde suçluları yakalamaya çalışan Haluk, bu süreçte kuralları hiçe sayar. Bu durumdan dolayı Kemal, emniyette Aynasız olarak bilinir. Onun bu lakabı almasının bir nedeni de kendisini geri plana atıp, bakımsız, kilo almış bir hale gelmesidir. Etrafındakiler onu uyarsa da söylenenlere kulak asmayan Haluk'un hayatı, uzun zamandır peşinde olduğu suç çetesini çökertmek için bir fırsat yakalamasıyla bambaşka bir hal alır. Haluk'un çeteyi çökertebilmesi için ülkenin en ünlü yıldızlarından birine dönüşmesi gerekir. Ancak bunu yapmak pek de kolay olmayacaktır.