Deniz 32. yaşını kutladığı doğum gününün gecesinde kanlar içerisinde hastaneye kaldırılır. Hayati tehlikeyi atlatan Deniz’i yoğun bir psikolojik süreç beklemektedir. Rehabilitasyon evresinde sık sık geçmişe döner ve ruhunda, çok derinde kilitli kalmış çekmeceleri açar. Kız çocuğuna nasıl davranacağını tam kestiremeyen bir anne-babanın evinde ergen cinselliğini yaşamaya çalışan Deniz’in ruhunda o günlerden gelen yaralar bir bir ortaya çıkacaktır.  M.Caner Alper'in, gerçek karakter ve hikayelerden esinlenerek kaleme aldığı film; oyuncu bir anne-babanın kızı olan Deniz’in etkileyici öyküsünü “oyun” motiflerinin yardımıyla beyazperdeye aktarıyor. 25 yıllık bir hayat hikayesini geriye dönüşlerle anlatan Çekmeceler, seyircisine; 70’lerden günümüze uzanan farklı dönemleri dans, dekor, kostüm ve makyajı harmanlayan görsel bir şölenle sunuyor.

Çekmeceler

60 yaşlarında olan Faruk emekli olmuş ama hala çalışmakta olan bir taksi şoförüdür. Eşini yaklaşık on yıl önce kaybeden Faruk'un hayatı tek düze ve birbirinin aynı geçen günlerden ibarettir. Uğraştığı tek bir şey vardır; o da İngilizce öğrenmek. İngilizceye olan merakından dolayı bazen alay konusu olur bazen de takdir edilir. Ama o dışarıdan gelen bütün etkilere kulaklarını tıkamıştır.  Bu zorlu süreçte karşısına çıkan insanlar, yaşadığı olaylar ve yeni bir dilin kültürel boyuttan getirdikleriyle birlikte hayatı fazlasıyla değişecektir.

Başlangıç

Leyla, kendini erkek arkadaşının gözünden tanımlayan, erkeklerin dünyasına uyum sağlamaya çalışan bir kadındır. Erkek arkadaşının uyguladığı birkaç psikolojik şiddetin ardından, kendini dışlanmış hisseder ve baskıya daha fazla dayanamaz. Bir gün Özgür isimli bir “drag queen” ile tanışır ve gece boyunca onu takip eder. Özgür, başkaları tarafından yargılanma korkusunun üstesinden gelebilmesi için Leyla’ya yardımcı olur. Bu dostluk, giderek Leyla’nın kabuğunu kırdığı bir yolculuğa dönüşür.