12 Eylül’de Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananların beyazperdeye aktarıldığı Kanlı Postal'ın yönetmen koltuğunda Muhammet Arslan oturuyor. Filmin o dönemde işkenceye maruz kalan mahkûmlarla görüşülerek yazılan senaryosunda karakterlerin gerçek isimler kullanıldı. Diyarbakır Cezaevi’nde görev yapan ‘Yüzbaşı Esat’ın işkence ettiği mahkumları konu alan filmin başrollerinde Mesut Akusta, Turgay Tanülkü, Nevin Efe ve Mihriban Er yer alıyor. 2012 yılında çekimlerine başlanan filmin yönetmeni Muhammet Arslan, aynı filmin senaristliğini de üstleniyor.

Kanli Postal

Atçalı Kel Mehmet, Osmanlı Padişahı II. Mahmut döneminde yaşamış Ege bölgesinin ilk efelerinden biridir. Zenginden alıp fakire vererek bölgesinde adaleti sağlar ama çıkarları zedelenen ağalar, beyler ve voyvodalar tarafından da hain ilan edilir. Atçalı’nın ölüm fermanı verilir ve Atçalı Kel Mehmet Efe’ye iki seçenek kalır. Kaçacak ya da ölecektir…  Ege bölgesinin en sevilen halk kahramanlarından biri olan Atçalı Kel Mehmet Efe’yi beyazperdede Gökhan Keser canlandırırken filmin yönetmenliğini ise Ümit Efekan üstleniyor.

Atçalı Kel Mehmet

I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı topraklarına giren Ruslara Anadolu'daki Ermenilerin destek verme ihtimali üzerine Osmanlı hükümeti, Ermeni isyanlarını önlemek için 1915'de Ermeni tehcirini onaylar.  On yıl önce bir deniz kazasında kaybettiği kocasının bir gün çıkıp geleceğini saplantı haline getirmiş Hayganuş, Salim'in işini zorlaştırmaktadır. Üstelik Hayganuş, Salim istememesine rağmen hamile kız kardeşi ile bunak kayınvalidesini gizlice kafileye dâhil etmiştir. Hayganuş'un ailesini bir arada tutma gayreti ise kızı Suzan ile Katırcı Salim'in en güvendiği adamı Ahmet'in ilk görüşte birbirine âşık olmasıyla sonuçlanacaktır. Salim, Ahmet'in hisleri ile duygudaşlık kuramayacaktır. Çünkü ona göre Ahmet emanete ihanet etmiştir.  Onlarca insanın sorumluluğu, sevdiği adamının "ihaneti" Katırcı Salim'i yıldıracak mıdır?  Taşıdığı her emaneti sahibine teslim etmekle nam salmış Salim bu sefer başarabilecek midir?

Kervan 1915

Yetmişli yaşlarda olan Zehra Ana, hayatının büyük bir kısmını köyde geçirmiş olan yaşlı bir kadındır. Ailesinin hepsinin şehre taşınması onun da köyünden ayrılmasına neden olur. Zehra Ana, aile gelenekleri doğrultusunda büyük oğlu Kerim'in yanında yaşar. Şehir yaşamına bir türlü alışamayan Zehra Ana'ya bir süre sonra Alzheimer teşhisi konur. Hastalık hem Zehra Ana'nın hem de oğlu Kerim'in hayatını derinden etkiler. Beş kardeş olmasına rağmen annesinin bakımıyla tek başına ilgilenen Kerim, annesi için elinden geleni yapmaya çalışır