Gareth Jones, İngiliz bir araştırmacı gazetecidir. Sovyet Rusya'nın ütopik bir ülke olduğunu ortaya çıkarmış için ülkeyi ziyaret eden gazeteci, aslında öyle olmadığını görür. Bu sırada Stalin ile bir röportaj yapabilmek için elinden geleni yapacaktır. Orada Ukraynalı halkın büyük bir açlık yaşadığını görür. Devlet tarafından uygulanan bu kıtlık politikası sonucunda, 1932-1933 arasında 3.9 milyon kişi ölmüştür. Jones bu gerçeği dünyaya duyurmak ve sempati beslenen Sovyet rejiminin karanlık tarafını göstermek için hikayesinin peşinden riskli bir yolculuğa çıkar. Hikayesini yayınlamasının ardından Jones, kıtlığı örtbas etmek isteyen güçlere karşı mücadele vermek zorunda kalacaktır.

Bay Jones

In the treacherous and swampy forests that make up the so called “green border” between Belarus and Poland, refugees from the Middle East and Africa trying to reach the European Union are trapped in a geopolitical crisis cynically engineered by Belarusian dictator Alexander Lukashenko. In an attempt to provoke Europe, refugees are lured to the border by propaganda promising easy passage to the EU. Pawns in this hidden war, the lives of Julia, a newly minted activist who has given up her comfortable life, Jan, a young border guard, and a Syrian family intertwine.

Green Border

Kaja Miller is a police officer that is abducted and abused on one of her missions. Eight years later she meets her former boss Nowicki, who takes her to Gdynia with the task of exposing a large criminal circuit.