İkinci Dünya Savaşı’nın ortasındaki dünya kırılırken, küçük bir çocuğu anne babası daha güvende olabileceği uzak bir köye gönderir. Ama çocuk orada kalıcı olamaz, tek başına o köyden bu köye dolaşmaya başlar. Her köyde başka başka hayatlar tanır, başına gelmedik kalmaz. Soğuğu, açlığı, her türden şiddeti, acımasızlığı ve yalnızlığı tanır. O sırada tüm dünya sadece küçük çocuğa değil, var olan her şeye karşı merhametsizdir.

Boyalı Kuş

"A documentary anatomy of mass murder for one monitor and 34 talking heads." These are the words the filmmakers use in the credits to describe their project, which thematises the execution of more than 260 Carpathian Germans, Hungarians and Slovaks by Czechoslovak army soldiers near Přerov in June 1945. The “massacre at Přerov” is made present through a minimalist dramatisation of the interrogation footage of direct participants, eyewitnesses, and others. It is as if the characters of ancient theatre were entering the Zoom “stage” and delivering a tragic message of fear, hatred and disinterest across the chasm of time.

Eyewitness

When a train unexpectedly changes directions, a group of eccentric passengers must work together to reach their destination safely.