Spike Lee, eski Talking Heads liderinin son albümüne ve aynı adlı turuna dayanan, zamana uygun, muhteşem 2019 Broadway şovunu kayıt altına alıyor. Son derece düşünceli ve vahşice hayat dolu David Byrne’ün dramatik konseri American Utopia, Byrne’ün kendine has ritim ve fikir karışımıyla, geçen yıl Broadway’i aydınlattı. Enerji dolu, yeni bir orkestra ve dansçılarla çalışan eski Talking Heads lideri, müziğini Amerika’nın günümüzdeki ayrılıkları için bir çareye dönüştürdü. Spike Lee’nin son filmi, tüm bu sevinç dolu sahne sanatını, insanlar arasında bağ kurulması, haksızlığa karşı çıkılması ve her şeyden çok hayatın kutlanması için hayati bir çağrı olarak ekranlara getiriyor. Byrne’ün 2018 American Utopia albümünün düşündürücü ilk şarkısı "Here," serinkanlı düşüncelere iten bir ruh halini başlatıyor ama kısa süre sonra, vokalist-dansçı Tendayi Kuumba ve dansçı-vokalist Chris Giarmo’nun ustalıklı hareketleri ve dans pisti funklarının olağanüstü birleşimiyle Byrne’a katılmalarıyla ileri taşınıyor. Sonra dokuz müzisyen daha katılıyor, bunlar arasında Birleşik Devletler, Brezilya, Fransa’dan vurmalı çalgı ustaları ve hatta Toronto’nun Jacquelene Acevedo’su bile var. Byrne bir noktada, "Çoğumuz göçmeniz ve onlarsız yapamazdık." diyor. "Everybody’s Coming to My House" şarkısını söylemeye başlıyorlar. Klasikler de var ama dönüşüm geçirmiş şekilde. "This Must be The Place"in can acıtan güzelliği. "Once in a Lifetime" artık sevinç dolu bir marş. Öne çıkan sayısız anla dolu filmde, Byrne, Janelle Monáe şarkısı "Hell You Talmbout"u yeniden yorumlarken, orkestranın polis tarafından öldürülen Siyahi Amerikalıların adlarını beraberce söylemesi filmin en önemli anı. Lee’nin güçlü görselleri, bunu tam şimdiye taşıyor. Hepimizi düşünmeye, bağlanmaya, iletişim kurmaya ve dans etmeye davet eden David Byrne’ün Utopia’sı, beyni ve arka tarafı bir araya getiriyor, bu da şu an tam ihtiyacımız olan şey olabilir.