Rita Hayworth, Margarita Carmen Cansino olarak 17 Ekim 1918'de Brooklyn, New York'ta dansçı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Eduardo Cansino Reina, kendisinden önceki babası gibi bir dansçıydı. İspanya'dan 1913 yılında göç etti. Rita'nın İrlanda kökenli Amerikalı annesi Volga Margaret (Hayworth), 1916 yılında Eduardo ile tanıştı ve ertesi yıl evlendiler. Rita da ailesinin izinden gidebilmek için dansçılık eğitimi aldı. Sekiz yaşındayken ailesi La Fiesta (1926) adlı bir filmde oynarken o da sahnede ailesine katıldı. Bu onun ilk film görüntüsüydü, her ne kadar kredisiz de olsa. Fox stüdyosu başkanı Winfield R. Sheehan'ın önerisiyle ilk stüdyo sözleşmesini imzaladı ve ilk filmini on altı yaşında Dante's Inferno (1935) ve ardından Cruz Diablo (1934) ile yaptı. Rita Cansino" adı altında birkaç filmde küçük roller oynamaya devam etti. Fox beş küçük rolden sonra onu bıraktı, ancak ilk kocası Edward Judson'ın uzman ve sömürücü promosyonu Rita'ya Columbia Pictures'da yeni bir sözleşme getirdi ve stüdyo başkanı Harry Cohn soyadını Hayworth olarak değiştirdi ve saç çizgisinin elektrolizle yükseltilmesini onayladı. Maceralar Kralı'nda (1939) ikinci kadın başrol olan Judy McPherson'ı oynadı. On üç küçük rolden sonra Columbia onu ilk büyük başarısı olan Kızıl Peri (1941) için Warner Bros'a ödünç verdi; You'll Never Get Rich (1941) filminde Fred Astaire ile yaptığı muhteşem dans onu bir yıldız yaptı. Bu film, onu ünlü yapacak olan sıcaklığı ve baştan çıkarıcı canlılığı yansıtan filmdi. Doğal, çiğ güzelliği aynı yıl Technicolor ile çekilen Kanlı meydan (1941) filminde sergilendi.Rita muhtemelen Betty Grable'dan sonra en popüler ikinci oyuncuydu. Fred Astaire'le oynadığı You'll Never Get Rich (1941) muhtemelen sinemaseverlerin Rita'ya kendilerini yakın hissettikleri filmdi. Hayatı boyunca eğitimini aldığı dansı hayret vericiydi. Hit olan Şeytanın Kızı Gilda'dan (1946) sonra (dansları filmi, film de onu yaratmıştı) kariyeri düşüşe geçti. Hâlâ film çekmeye devam etse de, bunlar hiçbir zaman eski başarısına yaklaşamadı. Kuraklık Şanghaylı Kadın (1947) ile Şampanya Safarisi (1954) arasında başladı. Salome'den sonra Çıplak Rakkase (1953) filminden sonra Bir çapkının maceraları (1957) filmine kadar bir daha görülmedi. Bu düşüşün nedenlerinden biri televizyondu, ama aynı zamanda Rita'nın yerini Columbia'da yeni bir yıldız almıştı, Kim Novak.Rita'nın kendisi şöyle demişti: "Erkekler Gilda'ya aşık oldular, ama benimle uyanıyorlar". Rita şahsen utangaç, sessiz ve alçakgönüllüydü; sadece kameralar döndüğünde, Şeytanın Kızı Gilda'da (1946) onu bir süperstar yapan patlayıcı cinsel karizmasını ortaya çıkardı. Ancak Rita için aile saadeti, ulaşılması zor da olsa daha önemli bir hedefti ve 1949'da playboy Prens Aly Khan'la -ne yazık ki neredeyse başından beri mutsuz olan- evliliği için kariyerine ara verdi. Khan'dan boşandıktan sonraki filmleri arasında belki de en iyi düz oyunculuk performansları olan Dişi şeytan (1953) ve Kordura Kahramanları (1959) yer alır. 1960'larda birkaç unutulmaz filmden sonra kariyeri esasen sona ermiştir. Son filmi The Wrath of God (1972) oldu. Şeytanın Kızı Gilda'dan (1946) sonra kariyeri bir daha eskisi gibi olmadı. Belki de Gene Ringgold, "Rita Hayworth derinliği olan bir aktris değil" derken bunu en iyi şekilde ifade etmiştir. O bir dansçı, göz alıcı bir kişilik ve bir seks sembolüydü. Bu nitelikler onu profesyonel olarak daha ileriye taşıyamaz." Belki de haklıydı ama Hayworth hayranları ona şiddetle karşı çıkacaktır.1960'tan itibaren (42 yaşında), erken başlayan Alzheimer hastalığı (1980'e kadar teşhis edilmedi) Rita'nın yeteneğini sınırladı. Altmış filmlik kariyerindeki son birkaç rol giderek küçüldü. 20 yıldır semptomları devam eden Rita'ya, 14 Mayıs 1987'de 68 yaşında New York'ta ölene kadar kızı Yasmin Khan baktı.