Bay Gondo ulusal ayakkabıcılık şirketinde payı olan bir iş adamıdır. Bir gün şirketteki payını arttırıp şirketteki en büyük söz sahibi olmak için alnının teriyle biriktirdiği her şeyi şirket hisseleri için yatırır ve evini ipotek ettirir. Aynı dönemde çocuğu kaçırılır fakat çocuk bay Gondo nun değil onun hizmetinde çalışan başka bir şahsa aittir. Çocuğu kaçıran kişi ise bu yanlışı fark eder ve daha önce istediği fidyeyi yine bay Gondo dan ister. Bay Gondo parayı verip vermemesi konusunda teredütte kalır.

Yüksek ve Alçak

Shuhei Hirayama, 24 yaşında bir kızı olan dul bir adamdır. Yavaş yavaş, kızının hayatının geri kalanında ona bakmak zorunda olmaması gerektiğini fark eder ve onun için bir evlilik ayarlar.

Bir Güz Öğleden Sonrası

Kabuki tarzındaki film, yiyecek kıtlığının, akrabaların 70 yaşındaki aile üyelerini ölmeleri için Narayama dağına taşıdığı gönüllü ancak sosyal olarak uygulanan bir politikaya yol açtığı uzak bir dağ köyünün hikayesini anlatıyor. Büyükanne Orin 70'ine yaklaşmaktadır ve kaderine razıdır. Dul oğlu Tatsuhei, kendi yaşında bir dulla evlenmesini ayarlarken bile annesini kaybetmeye dayanamaz. Kız arkadaşı hamile olan torunu Kesa ise Orin'in ölümünü görmekten bencilce mutludur. Etraflarında, bir hırsız ailesi sert bir şekilde cezalandırılır ve oğlu tarafından dışlanan 70'ini geçmiş yaşlı bir adam yiyecek arar. Orin'in sevgi dolu ve kabullenici ruhu ailesine bir şeyler öğretip onları yüceltebilecek midir?

Narayama Türküsü

Keiko yıllarca fahişe olarak çalışmış, artık işletmeci olarak geri plana çekilmiştir. Ama aşık olduğu adamla bile hayatını birleştiremediği ve tam anlamıyla ekonomik olarak da çıkmazları aşamadığı ve değerlerinden de ödün vermediği hayatı, Keiko üzerinden yıkık ve buruk bir Japonya portresi çizer bize.