Sinema filmlerini süsleyen en sıra dışı yüzlerden birine sahip olan karakter oyuncusu Skelton Knaggs, 27 Haziran 1911'de İngiltere'nin Sheffield kentinin Hillsborough bölgesinde Skelton Barnaby Knaggs olarak dünyaya geldi. Birçok korku ve gerilim filminde kullanılan sıra dışı fiziksel görünümüyle tanınmadan önce bir tiyatro adamıydı: Kraliyet Dramatik Sanat Akademisi'nde oyunculuk eğitimi almak için Londra'ya taşındıktan sonra sanatını öğrendi. Mezun olduktan sonra Shakespeare oyuncusu oldu ve Shakespeare'in Cymbeline'inde sahneye çıktı, ancak bir sinema oyuncusu olarak tanındı, ilk olarak 1930'larda İngiliz kotası kısa filmlerinde bu ticareti yaptı ve Lionel Atwill'e destek olarak The High Command'da (1936) ilk çıkışını yaptı. On yılın sonunda, Avrupa'nın üzerinde savaş bulutları toplanırken, Michael Powell'ın The Spy in Black (1939) filminde Conrad Veidt ile birlikte rol aldı.Los Angeles, California'ya taşındıktan sonra Knaggs Hollywood filmlerinde sürekli iş buldu. Ufak tefek yapısı ve eksantrik görünüşü, genellikle korku filmlerinde uğursuz rollerde oynamasına neden oldu. Knaggs yönetmenler tarafından sadece kendine özgü varlığıyla bir filme tehditkar bir hava katma becerisi nedeniyle istihdam edildi.1939'da Producers Distributing Corporation için çektiği Poverty Row potboiler'ı Torture Ship (1939) ile ilk Amerikan filmini yaptı. Knaggs, Irving Pichel'in canlandırdığı deli bir doktor tarafından kaçırılan bir katil rolündeydi; bu doktor, yüzen bir laboratuvar olarak suçlularla dolu bir gemide tıbbi araştırmalara olan tutkusunu tatmin ediyordu ve kötü adamlar glandüler deneyler için kobay olarak kullanılıyordu. Daha sonra Universal'da Victor McLaglen'in Diamond Frontier (1940) filminde rol aldı. Republic'te Thumbs Up (1943) filminde rol aldığı 1943 yılına kadar bir daha sinema filmlerinde görünmedi. Klasik oyunculuk eğitiminin yanı sıra, Knaggs'ın görünüşü ve tavırları (unutulmaz ismi de cabası) büyük stüdyolar tarafından üretilen daha yüksek bütçeli filmlere geçiş yapmasını sağladı, ancak yine de ürkütücü rollerde oynamaya devam etti. Universal Pictures B korku filmi biriminde düzenli bir yardımcı oyuncu haline geldi ve House of Dracula (1945) gibi türün klasiklerinde ortaya çıktı (bu filmde ayaktakımı "Steinmuhl" olarak yer aldı). Diğer unutulmaz roller ise The Invisible Man's Revenge (1944) ve Terror by Night (1946) filmlerinde geldi; bu son film Universal'daki Basil Rathbone & Nigel Bruce Sherlock Holmes serisinin sondan bir önceki girişiydi. Holmes filminde sinsi bir suikastçı rolünü üstlenen Knaggs, Hollywood'daki kariyerinin başından itibaren kötü niyetli yardımcı rollerde oynadı ve bu onun içinden çıkamadığı bir tür gettosuydu. Bununla birlikte, ona kariyerinin en iyi rolünü ve başrole en çok yaklaştığı rolü, yapımcı Val Lewton'ın Hayalet Gemi (1943) (Mark Robson yönetti) filmindeki dilsiz Finn'i sağladı. Knaggs bu psikolojik gerilim filminde Finli bir denizciyi canlandırdı (dilsizdi ama karakteri filmin önemli bölümlerini iç ses monoloğuyla anlatıyordu). Korku türünün ufuk açıcı klasiklerinden birinde iyi bir performans sergilemesine rağmen Knaggs'in ünü, "The Ghost Ship" filminin yasal sorunlar nedeniyle gösterime girdikten kısa bir süre sonra dağıtımdan çekilmesi ve 1990'ların ortalarına kadar tekrar dolaşıma girmemesi nedeniyle pek parlak olmadı.Dick Tracy Cueball'a Karşı (1946) ve Dick Tracy Gruesome ile Tanışıyor (1947) filmlerinde kötü adamları canlandırdı (bu filmlerde Knaggs, Boris Karloff'un korkunç yüzüyle alay ediyordu). 1940'ların sonunda kısa süreliğine İngiltere'ye dönen Knaggs, 1949'da Thelma Crawshaw ile evlendi. 1950'lerin on yılı yaklaşırken Hollywood'a dönen Knaggs, 1949 yapımı Bowery Boys filmi "Master Minds"'da (canavar "Atlas" rolünde 'Glenn Strange' vardı) deli doktor 'Alan Napier''in laboratuvar asistanı, Columbia'nın bilim-kurgu dizisi Captain Video'da kötü adam olarak yer aldı: Master of the Stratosphere (1951) ve Robert Newton'un Kara sakallı korsan (1952) filminin yardımcılarından biri. Rol aldığı son film Fritz Lang'ın Korsanlar tuzağı (1955) filmiydi.1955 yılında Knaggs 43 yaşında karaciğer sirozundan öldü. Onun gibisi muhtemelen bir daha hiç görülmeyecek!